"Öğleden sonra bebeği alacağız" -59-

A -
A +

ahsin bey terleyen alnını elinin tersiyle sildi: - Sakin olun efendim. Çareler tükenmez. Buna da şükür. Alınabilecek en iyi karardı. Siz şu anda torununuzun yetişmesinden sorumlusunuz. İleride daha farklı kararlar aldırabiliriz. Enver bey dişlerinin arasından fısıldadı; - Bu işi ben kendi yöntemlerimle hallederim o zaman. Artık hayatta tek gayem bu. Orhan arkasına bile bakmadan yürüyordu koridorda. Tahsin bey yetişti ardından: - Orhan bey, bugün öğleden sonra gelip bebeği alacağız. Genç adamın yüzünde bir bulut dolaştı: "Hemen mi?" Diye fısıldadı. - Evet, uzatmaya gerek yok.. Siz de hakimi duydunuz, istediğiniz zaman gidip göreceksiniz oğlunuzu. Bunun şartlarını çocuğu almaya geldiğim zaman konuşuruz. Lütfen adresinizi verin şimdi bana... Orhan istemeyerek söyledi adresi. Karmakarışıktı duyguları. İçindeki tedirginlik son safhadaydı. Bir iki adım öteden sinsi bir şekilde kendisini izleyen Enver beye baktı göz ucuyla. Onun bakışlarındaki kini görmemek mümkün değildi. Tahsin bey aceleyle yazdı adresi. - Saat üç buçuk nasıl? - Peki avukat bey. Üç buçukta hazır olacak oğlum. Dışarıya çıktığı zaman ağlayacak gibiydi. Hayatının en değerli parçasından ayrılacaktı. Acemiliği, cahilliği, kanunlara saygısı yüzünden tek başına verdiği mücadeleyi kaybetmişti. ??? Mürşide hanım gözyaşlarıyla verdi Emre Can'ı. Ağır ağır yürüdü Orhan. Ne kadar geç giderse eve o kadar iyi gibi geliyordu. Eve geldiği zaman saat birdi. Oğlunun mamasını yaptı. Güzelce doyurdu. Bir yandan da sicim gibi yaşlar süzülüyordu yanaklarına. Onu sevgiyle bağrına bastı: - Beni affet oğlum, deden benden çok güçlü... Bilemedim ne yapacağımı... Sanki çok kolay teslim olmuş gibi hissediyordu kendini. Bebeğini kucağına alıp oturdu. - Sen akıllı bir çocuk olacaksın, gerçekleri anlayıp bana hak vereceksin eminim. Onlar da senin deden, anneannen. Sana en iyi şekilde bakacaklar eminim. Hem ben her zaman geleceğim seni görmek için. Bir baban olduğunu asla unutma yavrum. Hem de senin için canını verecek bir baban... Uzun bir müddet oğlu kucağında oturdu. Neden sonra kapının hafifçe vurulduğunu duyarak kalktı. Avukat Tahsin beydi gelen. Adam yüzünü buruşturarak baktı eve. Sonra alaycı bir şekilde gülümsedi: - Bence en iyi kararı verdiniz Orhan bey. Onun ne demek istediğini anlamıştı genç adam ama ses çıkartmadı. Hayatında ilk defa içinde bulunduğu duruma hayıflandı... - Nasıl göreceğim ben oğlumu? Nerede göreceğim, bunları konuşalım lütfen. Buyrun, şöyle oturun. Avukat onun gösterdiği tahta sandalyenin ucuna ilişti. - Kayınpederinizin evinde göreceksiniz. Hafta sonları olur mu? - İstediğim zaman göreceğimi sanıyordum... Tahsin bey yutkundu: - Anlayış gösterin Orhan bey, bu işi tatlılıkla halledelim. Her istediğiniz anda insanların kapısını çalmak görgü olarak da ters. Takdir edersiniz. Bir takvime bağlayalım. Böylesi daha uygun, değil mi? DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.