Nejat, Özlem'in söylediklerini dikkatle dinledikten sonra arkasına yaslandı: - Korkmuyorum Özlem... Hiçbir şey yapamaz bana. İhale önümüzdeki hafta. Bugün biz tekliflimizi veriyoruz. Bahar'a da söyle merak etmesin. Özlem atıldı: - Ama beni buraya onun gönderdiğini sen bilmeyeceksin... Nejat başını kaldırdı: - Sıkılmadın mı artık bu gizli kapaklı işlerden? Kim kime ne söylüyorsa açık açık konuşsun Özlem. Hiç sevmem gizlilikleri ben. Özlem düşünceli bir tavırla başını salladı: - Haklısın aslında, herkes her şeyin farkında ama bir oyundur gidiyor, çok sıkıldım... Sonra birden hatırlamış gibi gülümsedi: - Bahar'a sordum, eğer Umut'u öğrenirse Nejat, görmek ve tanımak isterse ne yaparsın diye? Nejat heyecanlanmıştı. Öne doğru eğildi: - Ne dedi? - "Ona çok haksızlıklar ettim, babasıdır tabii ki oğlunu bundan sonra uzaklaştıramam..." dedi. Nejat rahatlamış bir tavırla arkasına yaslandı. Özlem devam etti: - Ama önce zıpladı, "nereden duyacak?" diye haykırdı. Ben de korktum, haberin olduğunu söyleyemedim tabii. Öfff, her işi birbirine karıştırmakta üzerime yok inan ki! Nejat gülümsedi: - Sen dünyanın en iyi insanlarından birisisin Özlem. Benim can dostumsun. İki arkadaş vedalaşıp ayrıldıktan sonra Nejat odasında yalnız kalmıştı. Arkasına yaslanarak düşünmeye başladı. Özlem'den gerçekleri öğrendiğinden beri geceleri uyku tutmuyordu. Bahar'ın nasıl büyük bir fedakârlıkla sevgisinden vazgeçtiğini düşündükçe bunca yıldır ona beslediği nefret için kendisini suçluyordu. Umut'u gördüğünden beri de gözlerinin önünden gitmiyordu küçük çocuk. Kendi evladıydı. Onu tanımak istiyor, onunla vakit geçirmeyi arzuluyordu. Bütün bunların üstesinden ise nasıl geleceğini bilmiyordu. Bahar'ın karşısına dikilip "her şeyi biliyorum, her şeyi benim için yaptığını biliyorum, gel unutalım geçmişi, kalan hayatımızı birlikte yaşayalım" demek istiyordu. Bunca yılın izlerini silip atmak kolay değildi. Önlerinde Cevdet Boran gibi bir engel vardı. Ani bir kararla telefona sarıldı: - Bana Mahmut Beyi gönderin... Biraz sonra kısa boylu, gözlüklü bir adam girdi içeriye. Nejat gülümsedi: - Mahmut Bey, bu ihaleden çekiliyoruz. Adam hayretle baktı Nejat'ın yüzüne. Genç adam kararlı görünüyordu. Bunu korktuğu için değil, Cevdet Boran'a borcunu ödemek için yapacaktı. DEVAMI YARIN