Oğlunun boynuna doladı kollarını... -22-

A -
A +

Oğlunun odasının önüne geldiği zaman durakladı Nevin hanım. Usulca fısıldadı kendi kendine: "Ya Rabbim, bana güç ver ne olur, bana güç ver güzel Allah'ım." Sonra kapının tokmağını yavaşça çevirdi. Serdar onun siluetini görür görmez seslendi: - Anaların en güzeli, gel... Gel yanıma... - Yavrum... Biricik oğlum benim... Koşar adımlarla yatağa ilerledi. Oğlunun boynuna doladı kollarını. İçinden kendi kendine telkin ediyordu durmadan "ağlama Nevin, sakın ağlama Nevin, tut kendini" diye. Ana oğul sarmaş dolaş bir müddet kaldılar. Sonra hafifçe geri çekildi kadın, oğlunun yüzünü ellerinin arasına aldı, onun gözlerinin içine baktı: - Biz yeneceğiz bu hastalığı, göreceksin, hep birlikte yeneceğiz. Üstesinden geleceğiz, değil mi oğlum? Serdar gülümsedi: - Evelallah anam... Hiç merak etme, hiç sıkma canını.. Şu babama da anlatalım bunun altından kalkabileceğimizi, baksana haline.. Nevin hanım eşine döndü: - Serdar haklı Ferit. Topla kendini, bunun üstesinden gelinecek, ne gerekirse yapılacak. Göreceksin bak nasıl başa çıkacağız... Haydi sen de bırak ağlamayı, bu andan itibaren bu evde ağlamak yasaklandı. Kimse ağlamayacak, hep gülünecek... Serdar ellerini çırptı: - İşte, ana diye ben sana derim Nevin hanım, mükemmelsin. Harikasın sen... Anaların en güzelisin... *** Kemal beyle Saliha hanım Serdar'ın yanında bir müddet oturdular. Gece saat on sularında onlar izin isteyip gitmek için kalktıkları zaman Serdar'ın artık gözleri süzülmüş, uykusu gelmişti. Misafirlerini yolcu etmek için bütün aile ayaklanmıştı. Misafirler Serdar'la vedalaştılar. Herkes odadan çıktığı zaman delikanlı uzun süre tavana baktı. Kötü haberi duyduğundan beri ilk defa yalnız başına kalmıştı. Acı bir gülümseme yerleşti dudaklarının kenarına. Çocukluğunu düşündü bir müddet, sonra gelecek için kurduğu hayallerini düşündü. Doktor olmayı ne kadar çok istemişti. Tıp fakültesini kazandığını öğrendiği gün havalara zıplamıştı. "Artık beni hiç bir şey tutamaz" diyordu. İhtisasından sonra doktora yapmayı planlamıştı. Üniversitede kalacak, bilim adamı olarak devam ettirecekti mesleğini. İnsanlığa yararlı hizmetler yapmak istiyor, yurduna faydalı olmayı düşlüyordu. Derin bir nefes aldı: "Her şey bitti şimdi..." diye mıldandı, "Her şey bitti... Herkes bir oyun oynuyor artık, buna ben de dahilim. Herkes benim kadar biliyor bunun sonu olmadığını... Oysa yapılacak o kadar çok şey vardı ki daha... Kader işte... bu da bir yazı... Allah'ın takdiri... Bunu hazmedecek gücü de ver bana Ya Rabbim..." Kapının açıldığını farkederek sustu. Meral gelmişti. Genç kız yatağın kenarına oturdu. Hiç konuşmuyorlardı. DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.