Ömer bir anda ciddileşti!..

A -
A +

Ömer küçük çocuğu kucakladığı gibi havaya kaldırdı: - Aslanım benim, dayısının güzel yeğeni, haydi gel seninle top oynayalım... Nermin sert bir sesle itiraz etti: - Sütünü içecek şimdi, top falan oynayamaz. Ömer ablasına baktı ve anlamlı bir şekilde gülümsedi: - Biraz müşfik olsan ne kaybedersin bilmiyorum. Neden böylesin? Şunu bil ki son derece iticisin. Nermin bir şey söylemeden Müberra Hanım atıldı: - Ömer! Ne biçim konuşuyorsun? Kesin bu konuyu artık. Uğraşmayın birbirinizle. Otur şuraya bakayım, kim bu gelin adayı? Ailesi kim, neyin nesi, biraz bilgi ver bize. Ömer bir anda ciddileşti. İşte günlerdir kendisini rahatsız eden an gelmişti. - Anlatayım, ama sözümü hiç kesmeyeceksiniz. Sonuna kadar beni dinleyeceksiniz. Müberra Hanım arkasına yaslandı. Nermin ise heyecanlanmıştı. İçinden bir ses iplerin tamamen kendi eline geçeceğini haykırıyordu âdeta. Ömer yutkundu: - Arzu yirmi dört yaşında. Açıköğretim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü mezunu. Şu anda çalışmıyor. Çalışmak istiyor ama ben istemiyorum. Neyse bu bizi ilgilendiren bir konu. Müberra Hanım dikkatle dinliyordu. Nermin kardeşinin sözünü keserek atıldı: - Kimin nesi peki? Ömer dudaklarını ıslattı diliyle. Arkasına yaslandı: - Aslında yabancı değil. Ailesini tanıyorsunuz. Bir tek babası var zaten. Annesi üç sene önce ölmüş. Babası bizim şirketin gece bekçiliğini yapan Kadim Efendi. Müberra Hanım hafif bir çığlık atarak irkildi. Nermin ise hayatının en mutlu haberini duymuş gibi alaycı ve sinsi bir gülümseme ile arkasına yaslandı. Ömer her ikisine de dikkatle baktıktan sonra derin bir nefes aldı: - Biliyorum, bu biraz şaşırttı sizi ama Arzu gerçekten çok olgun, karakter sahibi ve kişilikli bir kız. Onun kimin kızı olduğunun önemi yok benim için. Sizin için de olmasın. Müberra Hanım ağlamaklı bir sesle: - Ömer, nasıl olur yavrum, babanın şirketinin bekçisinin kızı! Olacak şey değil. Bu bizim ailemize yakışmaz. Bence biraz daha düşün. Ömer omuzlarını kaldırdı: - Düşünecek bir şey yok anne, ben Arzu'yu seviyorum ve onunla evleneceğim. Nermin bir kahkaha attı: - Buna babamın "evet" diyeceğini mi sanıyorsun, bunca serveti bekçinin kızına yedirecek hali yok herhalde. Bu işin asla mümkün olmayacağı gün gibi açık! DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.