"Ömer'ime layık bir kızsın sen..."

A -
A +

Gece geç vakte kadar oturdu Hatice Hanım. Yemekten sonra kahvelerini içip uzun sohbetler yaptılar. Ömer inanılmaz neşeliydi. Arzu'nun gözünden kaçmıyordu kocasının coşkusu. Neden sonra yaşlı kadın ellerini dizine vurup ayağa kalkmaya çalıştı: - Haydi bakalım, yolcu yolunda gerek. Ben kalkayım. Planladığımdan daha çok kaldım. Bu kadar oturacağımı düşünmemiştim. Ancak giderim. Ömer de fırlamıştı ayağa: - Ben seni götüreyim Hatice Teyze. - Yok yavrum, sen beni bir taksiye bindir. Gerisine karışma. Ben giderim. Ömer itiraz etti: - Olur mu hiç? - Olur tabii. Ne sanıyorsun sen, ben kaç yaşındayım oğlum, merak etme... Dönüp Kadim'e baktı: - Kadim Efendi, Allah sana sağlık versin, huzurunu bozmasın. Ne mutlu sana, güzeller güzeli, dünya iyisi bir kızın var. Damadın ise oğlun sayılır, ona zaten ben kefilim... Kadim başını salladı mutlulukla. Hatice Arzu'ya döndü: - Gönlüm o kadar rahat ki kızım, tam Ömer'ime layık bir kızsın sen. Ben zaten oğlumun yanlış bir iş yapmayacağını bilirdim. O her zaman akıllıydı. Gel seni öpeyim. Arzu'yla sarıldılar. Sonra ayakkabılarını giyip pardösüsünü ilikledi, başının örtüsünü bağladı. Çantasını koluna takıp çıktı. Ömer de ceketini giymiş bekliyordu onu. Birlikte caddeye doğru yürümeye başladılar. Bozuk, çamurlu bir yoldan biraz yokuş aşağı ineceklerdi. Hatice sıkı sıkıya tutunmuştu Ömer'in koluna. - Karını çok beğendim oğlum. Allah mutluluğunu daim etsin. Ömer boynunu büktü: - Bir de bu tatsızlık olmasaydı Hatice Teyze. Bir tanısalardı Arzu'yu. İnan ki bunlar olmazdı. Annemle babam belki zaman içinde yumuşarlar diye düşünüyordum ama Nermin Ablam onların yanında olduğu sürece bu gerçekleşmeyecek gibi görünüyor. Yangının üzerine körükle gidiyor. Biliyorum neler planladığını. Ama inandıramazsın ki. Benim hiçbir şeyde gözüm yok oysa. Bak biz şimdi iki üç kuruş para biriktirebiliyoruz. Yarından sonra daha iyi bir ev sahibi olacağız. Onun için çabalıyoruz. Arzu da bir iş bulur bulmaz girecek... Ben çabalayarak bir şeyler elde etmekten memnunum. Daha çok hak ettiğimi düşünüyorum böylesini. İçim daha rahat oluyor. Hatice gülümsedi: - Sen ne iyi bir çocuksun bilsen. Allah gönlüne göre verir oğlum. Taksi durağına geldikleri zaman saat gece yarısına yaklaşmıştı neredeyse... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.