Ona bakarken içi titriyordu!..

A -
A +

Saadet kızının son sözlerinden çok rahatsız olmuştu. Kendini tutamadı ağlamaya başladı. Gülay sevgiyle sarıldı annesine: - Neden ağlıyorsun anam? Neden, değer mi? Kadın başını iki yana salladı: - Ben sana yetemedim demek ki Gülay, baba yokluğunu hissettirdim sana... Gülay şaşkınlıkla baktı annesine: - Anam, neler söylüyorsun, ben seni bin babaya değişmem. Ama benim söylemek istediğim farklı bir şeydi. Tamam anam, bir daha bu konuyu hiç açmayalım. Öğrendim ve bitti. Hayatımıza kaldığımız yerden devam edelim benim güzel annem. Sen benim hem anam, hem babam, hem arkadaşım hem de dostumsun. Bunu hiç unutma. Benim için o kadar kıymetlisin ki, dünyanın en şanslı evladıyım ben! Saadet kızına sımsıkı sarıldı. Onu içine sokmak istiyor gibiydi. Kokladı kızını. Gülay da yine kedi yavrusu gibi sokulmuştu anasına. Bir müddet kaldılar öyle. Neden sonra mırıldandı Saadet: - Daha iyiyim şimdi. Bunca zaman sonra ilk defa yüksek sesle dillendirdim yaşananları. Belki onun etkisi. Gülay gülümsedi: - Benim anam kadar güçlü kadın var mı dünyada? Saadet başını eğdi: - Biliyor musun Gülay, sana baktıkça kızamıyorum Cüneyt'e. Sana sahip olmak kadar güzel bir şey var mı dünyada. Bunu ona borçluyum ben... Gülay tebessüm etti sevgiyle: - O kadar iyi kalpli, o kadar asil bir kadınsın ki anne, ne diyeyim sana ben bilmem ki! Gerçekten de aralarında son derece arkadaşça bir yakınlık vardı ana evlat ilişkisinin haricinde. O gece uzun uzun konuştular. O güne kadar Saadet'in konuşmaktan kaçındığı her şeyi ortaya döktüler, tahliller yapmaya çalıştılar. Yorumlar yaptılar. Saadet de, Gülay da tabularını aşmış gibilerdi. Yatmak için hareketlendikleri zaman vakit gece yarısını çoktan geçmişti. Gülay utangaç bir tavırla sokuldu annesine: - Anne, seninle yatayım mı bugün? Gülümsedi Saadet, kızının saçlarını okşadı: - Yat bakalım, koca bebek... Koskocaman doktor oldun, hâlâ çocuksun! Yatakta da konuştular. Saadet'in bütün arzusu kızında oluştuğunu hissettiği nefret duygusunu yok etmekti. Hiç kötü şeyler söylemedi Cüneyt hakkında. Onunla ilgili sadece olayları anlattı. Gülay'ın söylediği bütün olumsuzlukları kendince çürütmeye çalıştı. Artık uyumaya hazırlandıkları zaman genç kızın daha yumuşak, daha ılımlı yaklaştığını görerek bunu başarabildiğine inanmanın mutluluğu içindeydi. Birbirlerine sarılıp gözlerini yumdular. Ama her ikisi de bir süre uyuyamadı... Sabah Saadet erken kalktı. Kahvaltıyı hazırladı. Az sonra restoran görevlisi gelir hem tepsileri hem de malzemeleri getirirdi. Gülay uyandığı zaman çay demlenmişti. Genç kız uykulu gözlerle saate baktı: -Hiii, geç kalıyorum. Bugün servisteyim ben. Akşama nöbetim var anne, gece yokum. Saadet yanağını okşadı kızının. Ona bakarken içi titriyordu... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.