"Onu bulsaydın ne yapacaktın?"

A -
A +

Faruk karşısındaki genç kızın yüzüne bakamıyordu. Gözlerini bembeyaz örtülü masaya dikmişti. Masanın üzerindeki çatal bıçakla oynuyordu. Betül birkaç dakika süren bir suskunluktan sonra kendisini toparlayarak konuşmaya başladı: - Yaşadıkların yüzünden seni suçlayamam. Yani bu ilişki yüzünden. Bu benden önce olmuş bir şey. Söylemek istediğim bütün bunların benim için bir önemi yok. Ama senin açından düşününce oldukça zor olduğunu görüyorum. Kolay değil Faruk. Vicdani sorumluluğun açısından kolay değil. Eminim ki çok rahatsızsın. Peki hiçbir iz yok mu bu zavallı kız hakkında? Bir ufak bilgi, ne bileyim? Faruk başını kaldırdı ve iki yana salladı: - Hiçbir şey Betül... Hiçbir şey yok. Çalıştığı yere gittim, oturduğu yere gittim ama yok, yok, yok! Genç kız arkasına yaslandı. Garson ısmarladıkları yiyecekleri getirmişti. Servis sırasında ikisi de konuşmadılar. Garson "afiyet olsun" diyerek çekildikten sonra Betül ellerini birbirine kenetleyerek dirseklerini masaya dayadı: - Bir tek şey sormak istiyorum Faruk... Genç adam gözlerini kıstı: - Sor Betül... - Eğer onu bulsaydın ne yapacaktın? Bunu düşündün mü? Faruk bir müddet genç kızın yüzüne baktı. Sonra fısıldadı: - Evet Betül, düşündüm. Ben çocuğumu düşünüyordum sadece. Nihal'le bir beraberliğim asla söz konusu değil. Bütün bağlarımı kopardım onunla. Sadece onun sorumluluğunu hissettim. Onların kolay bir hayat sürmeleri için görevim neyse onu yapmak istedim. Yoksa bu yüzden onunla birlikte olacağım diye bir fikir asla geçmedi içimden. Betül rahatlamış görünüyordu: - Tamam Faruk. Bunu benimle paylaştığın iyi oldu. Bu benim seninle bir gelecek için verdiğim karara bir etkisi olmayacak. Aksine, senin çocuğunu bulmak için ben de yardımcı olacağım sana. Şu durumda yapacak bir şeyin yok hayatım. Eğer varsa birlikte mücadele edelim. Faruk minnetle baktı karşısındaki güzel kıza: - Sen çok asil bir kızsın Betül. Teşekkür ederim. Bu çok hayati bir konu çünkü. Senin bilmen gerekir diye düşündüm. Yarından sonra ne olacağı bilinmez. Geçmişimin seninle kuracağım yuvada bir huzursuzluk oluşturmasını asla istemem. Betül gülümsedi: - Haydi şimdi yemeğini ye. Çok solgun görünüyorsun... - Onları nerede bulabilirim bilmiyorum... Betül ağzına attığı lokmayı çiğnedikten sonra cevap verdi: - Beklemekten başka çare yok anlaşılan. Dua edelim ki bir gün bir iz bulabilelim. Faruk rahatlamıştı. Üzgün bir gülümseme belirdi dudaklarında: - Bunu sadece ikimiz bilelim Betül... Betül uzanıp genç adamın elini tuttu ve "merak etme, sadece ikimiz" diye fısıldadı... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.