"Onu hemen bulmam lâzım"

A -
A +

Asuman Hanım Zeynep'in nasıl büyük bir sarsıntı içinde olduğunu onun yeşil gözlerindeki şaşkın ve kırgın bakışlarından anlayabiliyordu. Öne doğru eğildi: - Sana her şeyi başından anlatacağım yavrum... Yutkundu, derin bir nefes alarak ilk önce kendi hikayesinden başladı anlatmaya... *** Zeynep halasının son cümlesini de dinledikten sonra gözlerinden biriken iki damla yaşı ince, zarif parmaklarıyla silerek acı bir gülümseme ile baktı kadının yüzüne: - Demek annem sağ, öyle mi hala? Asuman Hanım kendini rahatlamış hissediyordu. Yıllardır altında ezildiği yükten kurtulmuş, hafiflemişti. Vicdanı, yüreği ferahlamış, içini kemiren suçluluk duygularından arınıvermişti. - Sağ bir tanem.. Anneciğin yıllardır senin özleminle yanıp tutuştu. Ben hiç görmedim kendisini yirmi yıldır. Ama onun ne acılar çektiğini biliyorum, anlayabiliyorum... Baban desen çekip gitti, dayanamadı. O zaman ne garip bir korkumuz vardı Kerim Ağabeyimden. İkimiz de çekinirdik. Korkardık. Karşı gelemezdik. Belki hatalıyız ama gençliğimize, ürkekliğimize ver. Karşı çıksak hayatımızı zehir edeceğini biliyorduk. Annen o kazayı geçirmeseydi belki direnirdi ama yenilirdi Zeynep'im, inan bana başa çıkılmazdı Kerim Ağabeyimle... Ne anneni, ne de babanı suçla bir tanem. İkisi de gençliklerinden, toyluklarından sahip çıkamadılar sevgilerine, mücadele edemediler. Zeynep hafifçe hıçkırdı: - Onları suçlamak aklımın köşesinden geçmez hala! Onların hiçbir günahı yok. Annemi bulmak istiyorum ben... Önce babamla görüşeceğim tabii ki... Nüfus kağıdımda babamın isminin yazılmasını istiyorum. Ne gerekiyorsa bunun için yaptıracağım. DNA testi bile yaptırırım. Ama Kerim Türkmen'e ne de bir iki lafım olacak.. Bana annemin yerini söylemek zorunda... Asuman Hanım acı bir gülümseme ile baktı genç kızın yüzüne: - Hiç sanmıyorum Zeynep... Bilmediğini söyleyecektir. Belki gerçekten de bilmiyordur. Hiç gitmemiş, hiç görmemiştir ama öğrenebilir. Bilen birisi var çünkü. Zeynep irkildi: - Kim hala? - Avukat Turgay Şenol... Annenle hep o ilgilendi. her şeyiyle Turgay Bey meşgul oldu. Zeynep kararlı bir şekilde başını kaldırdı: - Artık nereden başlayacağımı ve ne yapacağımı biliyorum. Ama her şeyden evvel babamla görüşmem lazım. Onu arayıp bulmam lazım. - Baban otelde kalıyor canım... - Biliyorum hala. Aylin'e telefon numarasını vermiş. Ama benim önce Ozan'la sağlık ocağına gidip tahlil sonuçlarını almam lazım. Nikah için gün ve saat alacağız. Sevgiyle eğilip kadının elini tuttu: - Geleceksin değil mi hala nikahıma? Babamı da çağıracağım... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.