Kamil Beyin durumu ciddiydi. Orhan'ın tahminleri doğru çıkmıştı. Serebral tromboz teşhisi geçerliydi. Hafif bir felç geçirmişti Kamil Bey ve bu sıkıntı tekrar edebilirdi. Bazı fonksiyonlarının yavaşlamış olması sonucu düzenli bir fizyoterapik rehabilitasyon gerektiriyordu. Orhan MR sonuçlarını masanın üzerine bıraktıktan sonra yaşlı adama döndü: - Siz huzurevine gideceğinizi söylemiştiniz değil mi Kamil Amca? - Evet oğlum, Narlıdere'deki huzurevine. - Tamam, bizim oranın sakinleriyle ilişkimiz var. Bu tedavi programını oraya girişiniz yapıldıktan sonra biz bildiririz. Kayıtlı hastamız olursunuz. Bu tedavi huzurevinde yapılabilir. Tabii bizim kontrolümüzde. Bunlar prosedür gerektiren işlemler. Halledilir. Ayrıca huzurevinin fizyoterapistleri de çok iyidir. Gülay'a döndü: - Gülay, sen tanıyor musun oradakileri? Genç kız başın salladı: - Evet, benim sınıf arkadaşım orada görev yapıyor, ben bile düşünüyorum oraya müracaat etmeyi. Yüksek lisansım bittikten sonra belki oraya geçebilirim. Çok iyidir. Biz de ilgileniriz Kamil Beyle. Orhan gülümsedi yaşlı adama: - Size bazı ilaçlar vereceğim şimdi. Bunları kullanın mutlaka. Çok hafif bir şey geçirmişsiniz. Ama bu geçti bitti demek değil. Tedbirini almaya çalışalım. İşimiz bitti Kamil Amca, sizi otele götüreyim ben. Yaşlı adam elini kaldırdı: - Yok oğlum, ben kapıdan bir taksiye biner giderim. Hiç zahmet etme, ha taksiyle gitmişim, ha sen götürmüşsün. İşinden geri kalma sen. Çok teşekkür ederim. Gülay'a döndü: - Çok memnun oldum kızım seninle tanıştığıma. Kırdığım pot için kusura bakma, yaşlılık işte. Artık nasıl telafi edilir bilmiyorum. Genç kız saygıyla tebessüm etti: - Rica ederim, hiç önemli değil, çok geçmiş olsun. Ama lütfen ihmal etmeyin söylediklerimi. Ben sizin için bir program hazırlarım. Huzurevindeki arkadaşıma da bildiririm. Tanıştığıma ben de çok memnun oldum. Kamil Beyi kapıya kadar birlikte geçirdiler. Yaşlı adam bir taksiye binip uzaklaştıktan sonra Orhan arkasından söylendi: - Adamcağız yaşlı ve tek başına... Gülay dikkatle baktı Orhan'ın yüzüne: - Evet, şimdi seni dinliyorum... Orhan güldü: - Kesin ve net bir açıklama yapacağım sana Gülay. Benimle evlenir misin? Genç kız dudaklarını ısırdı ve manalı bir şekilde güldü: - Doğrusu bu teklifi yaptığın yer çok hoş. Hastanenin kapısı. Şu halimize bak! Peki Orhan Bey, cevap vereyim o zaman. Evet evlenirim. Seve seve evlenirim hem de... > DEVAMI YARIN