Otoriter adamdı Hüseyin bey... -1-

A -
A +

Saliha hanım bir yandan elektrik süpürgesiyle halıyı süpürüyor, bir yandan da kendi kendine söyleniyordu: - Bir işin ucundan tutmuyorlar. Hale bak, vazgeçtim yardımlarından, bir de etraftaki dağınıklıkları cabası. Erkek çocuğum olsaydı, daha az yükleri olurdu inan ki! Süpürgeyi durdurdu. Omzuna attığı toz beziyle kapının sağ tarafındaki büfenin tozunu almaya başladı. Duvarda asılı evlilik fotoğrafını itina ile düzeltti. Bir an için resme baktı. Ne kadar genç, ne kadar temiz ve saf bir güzelliği vardı. Rıfat bey ise, filinta gibi bir delikanlıydı damatlıklarının içinde. Yirmi yıllık evlilerdi. Görücü usulü ile tanımışlardı birbirlerini. Yakın bir aile dostu coşku içinde gelmişti bir gün evlerine. Saliha'nın annesi Meliha hanımın kulağına kapıdan içeri girer girmez bir şeyler fısıldamış yan gözle de Saliha'ya bakmıştı. Birkaç dakika sonra mesele anlaşılmıştı zaten. Kısmetinin çıkması heyecanlandırmıştı Saliha'yı. Ahbaplarının öve öve bitiremediği bu yakışıklı delikanlıyı merak etmiş, içinde onu daha görmeden, tanımadan sıcak duygular belirmişti. Annesi Meliha hanım ahbaplarına üstü kapalı cevaplar vermişti "kısmetse olur" gibilerinden... Akşam olunca eşi Hüseyin beye, kızı kahvelerini pişirirken bahsetmişti olanlardan. Hüseyin bey kaşlarını çatarak dinlemişti olanları. Sonra da birkaç dakika suskun kalmış, ardından omuzlarını kaldırarak: - Gelsinler, görelim, tanıyalım bakalım, diyerek noktayı koymuştu... O gece erkenden yatmıştı Saliha. Aldığı terbiye gereği bu konuda hiçbir şey soramıyordu annesine, sadece kapı arkasından duyduğu birkaç cümle ile biçimlendirmeye çalışıyordu olayları. İlkokulu bitirdikten sonra gitmemişti okula falan. Hüseyin bey sert bir adamdı. Saliha'nın erkek kardeşi Tahsin bile babasının seçtiği meslek ve eşle hayatını kur muştu. Ona karşı çıkmak hadleri değildi. Evdeki ilk ve son söz hep Hüseyin beyin olmuştu. Meliha hanım kocasından çekinir, onu sinirlendirmekten, onun olmazsa olmaz kurallarının aksine hareket etmekten kaçınırdı. Sert bir adamdı kocası. Olmadık basit şeylerden hadise çıkartır, karısının ilgisinin azalmasına tahammül edemezdi. Bu nedenle Meliha hanım için en ön planda hep kocası olmuştu. Bu düzen içinde büyüyen Saliha da kendi yuvasında aynı şeyleri yapacak, kocasına ilgisini hiç eksik etmeyecekti. Böyle görmüştü annesinden. Ama farklı olan bir şey vardı. Devir değişmiş, hayata bakış açıları toplum olarak farklılaşmıştı artık. Bu yüzden kendi anne ve babalarına karşı duydukları çekingenlikten, hatta korkudan kendi çocuklarında eser yoktu. Üç kızı olmuştu Saliha'nın. Onların, babalarına ve kendisine karşı davranışlarının kendi genç kızlığı ile uzaktan yakından alakası yoktu. Büyük kızı hariç diğerleri babalarıyla sanki arkadaşları imiş gibi bir diyalog içindeydiler. Halbuki Saliha babasının yanında değil kahkaha atmak, nefes almaya bile çekinirdi. Oysa kızları böyle şeyleri umursamıyorlar, oldukça rahat davranıyorlardı. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.