Payidar, hayatından memnun görünüyordu!

Payidar yağmurdan korunmak için kapüşonunu başına geçirip hızlı adımlarla otobüs durağına doğru yürüdü. Saat dokuza geliyordu. Endişe ile etrafına bakındı. Bütün insanlar yağmurdan korunmak için saçak altlarından yürüyordu. Caddeler su içindeydi. Birden durağa yaklaşan beyaz renkli lüks arabayı görünce rahat bir ifade ile gülümsedi genç kız. Sulara basmamaya gayret ederek hızla arabaya doğru ilerledi. Direksiyonda oturan orta yaşın biraz üzerindeki iyi giyimli esmer bey uzanıp ön kapıyı açtı. Payidar üstünü başını silkeleyerek bindi arabaya: - Merhaba canım... - Sana da merhaba papatya Prenses... Çok beklemedin değil mi? Payidar gözlerini kırpıştırdı şımarık bir tavırla: - Yok hayatım, şimdi geldim sayılır. Uyuyup kalmışım. Annem uyandırmasa daha da yatacaktım.Yataktan nasıl fırladığımı bilmiyorum. Sedat Tekiner oldukça kalantor yapılı bir adamdı. Yaklaşık beş aydır Payidar'la sürdürdüğü ilişkiden oldukça memnun görünüyordu. Yine yağmurlu bir günde tanışmışlardı. Akşam saatlerinde genç kız bir arkadaşından dönerken durakta otobüs bekliyordu. Yanına yaklaşan beyaz arabadan uzanan yakışıklı bir adam kibar bir tavırla kendisine hitap etmişti: "Hanımefendi, arzu ederseniz götürebilirim sizi gideceğiniz yere. Çok yağmur var..." Kısa bir tereddütten sonra binmişti Payidar arabaya. Yol boyunca sohbet etmişlerdi. Sedat Tekiner bir oto galerisinin sahibiydi. Oldukça varlıklıydı. Uzun boylu, iri yapılı, yakışıklı bir adamdı. Koyu renk saçları, siyah gözleri, keskin bakışlarıyla etkilemişti genç kızı. İlk bakışta kırk yaşlarında görünüyordu ama Payidar daha sonra onun kırk yedi yaşında olduğunu öğrenmişti. Zamanla arkadaşlıkları ilerlemişti. Payidar gittikçe bağlanmıştı bu adama. Hemen her gün buluşuyorlardı artık. Sedat kendisi hakkında çok fazla şey anlatmıyor, daha çok Payidar'ın hayatıyla meşgul görünüyordu. Genç kızın bir iş aradığını biliyordu. Ona yardımcı olacağına söz vermişti. Payidar hayatından memnun görünüyordu. Artık bu insanla ilgili gelecek hakkında hayaller kurmaya bile başlamıştı. - Neler yaptın dün gece? diye sordu Payidar. Sedat Bey kendinden emin bir tavırla gözünü yoldan ayırmadan cevap verdi: - Seni düşündüm bütün gece. Sabah olsun da sana kavuşayım diye bekledim... Payidar gülümsedi memnun bir şekilde: - Ben de canım... Annemlere iş görüşmesine gidiyorum dedim... Sedat ciddileşti: - O konuda birkaç arkadaşımla görüştüm. Sanıyorum yakında bir şey çıkacak. Tabii önce nasıl bir iş olduğuna, nasıl bir yer olduğuna bakmam gerek. Öyle olur olmaz yerlerde çalışmana izin vermeyeceğimi biliyorsun. Ben kıskanç bir adamım. Payidar kıkırdamakla yetindi. Trafik çok kalabalıktı. Güçlükle ilerliyorlardı yolda. Bütün gün birlikte olacaklardı. Beraber yemek yiyorlar, oturuyorlar, sinemaya gidiyorlardı... > DEVAMI YARIN