Otogar kalabalıktı. Tansel, Müşerref Hanım ve Yahya yan yana durmuşlar, İzmir'e kalkacak arabanın perona çekilmesini bekliyorlardı. Coşkun ise biletini teyit etmek için yazıhanedeydi. Kayıt için bir hafta önce gitmişti İzmir'e. Okula kayıt işlemlerini tamamlamış, Kredi Yurtlar Kurumundaki yerini ayarlamıştı. Bir gün sonra okul açılacaktı ve Coşkun artık bundan sonraki tahsil döneminde yalnız başına yaşayacaktı. Müşerref Hanım büyük bir çantanın içine doldurduğu börekleri, sarmaları hazırlamak için bütün gece oturmuştu. Kuzucuğunun gittiği yerde aç kalmasını istemiyordu. Tansel içini çekti: - Hayat ne kadar hızlı akıp gidiyor değil mi Yahya Efendi. Daha dün ilkokula gittiği günü hatırlıyorum. Sizler ne kadar iyi insanlarsınız. Pırıl pırıl bir çocuk yetiştirdiniz. Yahya mahzun bir şekilde başını salladı. Müşerref Hanım atıldı: - Biz onu kendi yavrumuz bildik doktor hanım. Kendi öz oğlumuz gibi bastık bağrımıza. Bizim iftiharımız oldu aslanım. - Hepimizin Müşerref Abla, hepimizin... Gözlerini uzaklara çevirdi: - Acaba Akif'in aklına geliyor mu bir evladı olduğu? Hiç düşünüyor mu dersiniz? Yahya endişeli bir şekilde etrafına bakındı: - Biz onu sildik doktor hanım. Yolladığı paranın da kuruşuna dokunmadık. Ben öldüğüm zaman oğluma kalacak zaten o para, istediğini yapsın. Çok şükür muhtaç olmadan okuttuk oğlumu. Belki diğer çocuklar gibi bolluk içinde yaşamadı ama kıt kanaat olsun bugünlere geldik. Bundan sonra Akif Bey de ortaya çıkmasın zaten. Tansel acı bir gülümseme ile baktı yaşlı adamın yüzüne: - Çıkacağını sanmam. Seneler önce gerçekleşen karşılaşmadan hiç bahsetmemişti bugüne kadar bu insanlara. Gerek duymamıştı. O sırada Coşkun geldi yanlarına: - Tamam, ne iyi etmişiz de sabahtan gelip almışız bileti. Yer yok otobüslerde. Malum üniversiteler başlıyor, Tıklım tıklım her yer. Hoş, bir saatlik yol ama... Tansel gülümsedi delikanlıya: - Bir saat falan ama annen şimdiden hüzünlendi bak! Coşkun, Müşerref Hanıma döndü, sonra yanına yaklaşıp kolunu omzuna doladı: - Anam bana kıyamaz Tansel Abla, o hüzünlenir. Hâlbuki hafta sonu geleceğim. Cuma akşamı buradayım. Müşerref başını salladı: - Sağlıkla git, Allah zihin açıklığı versin yavrum. Dualarım hep seninle. Coşkun sarıldı annesine. Otobüs perona yanaşmıştı bu arada...