Hülya hanım endişe ile baktı kendisinden üç, dört metre uzakta, geniş pencerenin önünde ayakta duran kocasına. Ayhan bey kaşlarını çatmış, elleri cebinde, pencereden uzaklara bakıyordu. Sonunda genç kadın dayanamadı, onun yanına gitti: - Ayhan neredeyse bir saat olacak, hâla haber yok. Bir aksilik çıkmasından korkuyorum. - Merak etme, bu ameliyat değil Hülya, doğum... Bir zamanı var. Doktorların kontrolünde. Biraz sakin ol. Safiye bebeğini dünyaya getiriyordu. Hülya hanımın evindeyken sancılanmıştı. Kadın hemen kocasını aramış, kendisi de vakit kaybetmeden Safiye'yi arabasına atarak hastahaneye getirmişti. Şimdi hayatlarına bir renk, bir ışık getirecek olan hiçbir şeyden habersiz, saf ve temiz bir canı bekliyorlardı. O güne kadar Safiye'nin bütün doktor masraflarını üstlenmişti Ayhan bey. Kontrolleri aksamadan yapılmış, dikkatli ve titiz bir bakımla sağlıklı bir hamilelik geçirmişti Safiye. Hülya hanımların bebeği için yaptıkları teklifi gözyaşları içinde kabul ettiğini bildirdiği zaman genç çift sevinçten çılgına dönmüşler, Safiye'nin üzerine daha fazla düşerek onun sıkıntılarını en aza indirme çabasına girmişlerdi. Evinin birikmiş kirasını ödemişlerdi hemen. Yakacağını almışlar, kendisine aylık olarak verdikleri parayı arttırmışlardı. Son bir aydır ise Safiye onların evinde kalmaya başlamıştı. Bunu Hülya hanım istemiş, evini geçici olarak kapatmasını söylemişti. Aradan geçen beş ay Safiye'nin hayatında maddi açıdan büyük değişiklikler yapmıştı ama içindeki yanan ateşi söndürmemişti. Geceleri uykusundan ter içinde uyanıyor, karnında taşıdığı yavrusunun kendisine bir yabancı olacağını düşündükçe çıldıracak gibi oluyordu. Zaman zaman verdiği karardan vazgeçmeyi aklından geçirse de vermiş olduğu sözden dönmeyi onuruna yediremiyor, dürüstlük duyguları ile analık duyguları arasında bocalıyordu. Kendisine kol kanat geren bu iyi insanlara karşı bir yanlış yapmaktan korkuyordu. Biliyordu ki Hülya hanım ve eşi olmasa şimdi sürünüyor olacaktı. Hakan ise yaşananlardan habersiz hızla büyüyordu. Yavaş yavaş kelimeleri telaffuz etmeye, ufak ufak adım atmaya başlamıştı. Bu arada Ayhan bey alacakları bebek için kanuni işlemleri yapmış, yasaların gösterdiği ve istediği tüm formaliteleri yerine getirmişti. Bir buçuk ay sonra Türkiye'den ayrılacaklardı. Amerika'da yaşayacakları düzen ayarlanmış, iki ay kadar önce Ayhan bey bir ön ziyaret amacıyla Amerika'ya gidip gelmişti. Hülya hanım da elinden geldiğince toparlanmış, hemen hemen eşyalarının yarıdan fazlasını Safiye'ye vermişti. Onun kendilerinden sonra çalışacağı yeri de ayarlamışlardı. Ayhan beyin bir avukat arkadaşının ofisinde sigortalı olarak çalışacaktı Safiye. Ofisin bütün temizlik işini ve ayrıca gün boyunca ziyaretçi ve çalışanlara çay kahve servisi yapacaktı. Çok fazla bir para almayacaktı. Kendisini ve bir evladının bakımını ancak karşılayacak bir maaşla işe giriyordu. Ama asıl avantajı sigortalı olmasaydı ki bu geleceği için bir güvence demekti. Hiç düşünmeden, dualar ederek kabul etmişti genç kadın bu iş teklifini. Biraz olsun bir düzene girebilecekti... DEVAMI YARIN