Funda o gece hiç uyumadı... Handan'ı beğeniyordu ama onun annesinin yerine gelmesi fikri, sebebini bilmediği bir şekilde isyanına yol açıyor, belki de böyle olması gerektiğini düşündüğü için böyle davranıyordu... Handan'ın babasıyla evlenmesinde ne gibi mahzurlar olduğunu saymak istediği zaman yeterli ve geçerli bir sebep bulamıyor bu da daha çok sinirlenmesine yol açıyordu... Kendisine bir yandaş arama ihtiyacını hissettiği için ertesi gün babaannesine gitmeye karar verdi. Şaheser Hanımın böyle bir evliliği asla onaylamayacağını biliyordu. Sabah erkenden uyandı ve giyindi. Okul servisini dışarıda bekleme bahanesiyle yola çıktı. Servis geldiği zaman arkadaşlarına soğuk bir selam vererek bindi arabaya. Okulun önünde kalabalıktan yararlanarak okula girmeden arka sokağa doğru koşmaya başladı. Yanında parası vardı. Bir taksi çevirip babaannesinin adresini verdi. Babasına ve Handan'a karşı içinde büyük bir öfke birikmişti... Şaheser Hanım kocasının ölümünden sonra kendisine kalan yüklü miktardaki para sayesinde mükellef bir hayat yaşıyordu. Tarabya'da çok büyük, denize karşı bir dairede oturuyordu. Yanında bir yardımcısı vardı. Beyaz saçlı, altmış beş yaşlarında son derece bakımlı bir kadındı. Gençliğinde bayağı güzel olduğu belliydi. Orta boyu, mütenasip vücudu, mağrur bakışları ile hâlâ güzelliği devam ediyordu. Hizmetçisi torununun geldiğini haber verince ipek sabahlığını savurarak sokak kapısına geldi: - Funda? Güzel kızım benim, hayırdır, bir şey mi oldu? - Babaanneciğim, sana geldim, çok fenayım... Yaşlı kadın gözlerini kıstı: - Ne oldu yavrum? Babana bir şey mi oldu, yoksa kardeşin? - Hayır babaanne, onlar çok mutlu, keyifleri yerinde... Biliyor musun babaanne, babam evleniyor. Dün bize söyledi evleneceğini. Şaheser Hanım donup kalmıştı. Hayatı boyunca tek oğlunu başka bir kadınla paylaşmak fikrine alışamamış, asla bunu kabullenememişti. Bu sebeple rahmetli gelini İnci'den de nefret etmişti. Hiçbir zaman araları iyi olmamıştı. Ama bu haber o zaman hissettiklerinden daha farklı bir etki oluşturmuştu yaşlı kadında. O artık gelininin ölümüyle oğlunu asla başka bir kadınla paylaşmayacağını düşünerek rahatlamıştı. Torununun omzundan tutarak salona soktu: - Başından anlat bakayım şu işi bana, kimle evleniyor? Nereden çıkmış bu? - Handan diye bir kadın. Turgay Amcalar tanıştırdı. Şaheser Hanım dudaklarını ısırdı. Gözlerinden öfke fışkırıyordu: - O Turgay ve ukala karısı Selma zaten hiçbir zaman yararlı bir iş yapmadılar ki... Kimin nesiymiş bu? Ne iş yapıyor? Funda iyice sokuldu babaannesine. Kendisini destekleyecek bir kişi bulmaktan memnundu: - Turgay Amcanın şirketinde çalışıyor, Selma Teyzenin babasının arkadaşının kızı... DEVAMI YARIN