Sakin olmaya çalışıyordu...

A -
A +

Nermin telefonu kapattıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi ağzında sakızıyla televizyonun karşısına geçti. Az önce Hatice'nin getirdiği neskafeden yudumlamaya başladı. Saçı başı darmadağınıktı ve üzerinde sabahlığı vardı. Yarım saate kalmadan sokak kapısının çaldığını duydu salondan. Birkaç saniye geçmedi ki salon kapısı hızla açıldı ve Ömer bir anda odanın ortasında beliriverdi: - Aaa, sen de nereden çıktın? Korkuttun beni! - Nereye gitti annemler Abla? Neden gittiler. Omuzlarını kaldırdı Nermin: - Ne bileyim ben ayol, annem çok fenaydı, babam da aldı götürdü onu. Ömer başını kaldırıp etrafına bakındı. Derin bir soluk aldı. Sakin olmaya çalışıyordu: - Bana ne olup bittiğini doğru düzgün anlatacak mısın? Nermin tiz bir sesle bağırmaya başladı. Sanki etinden et kopartılıyordu: - Ay, utanmadan gelip evimi basıyorsun, benden hesap soruyorsun, git aynaya bak, her şeyin sebebi sensin. Her şey senin yüzünden oldu. Daha ne sorup duruyorsun? Ömer kendine hâkim olmaya çalışıyordu: - Abla susar mısın? Allah rızası için ne olduğunu anlatacak mısın bana? Nermin korkmuştu. Ömer'in gerçekten söylediklerini ciddiye alarak konağa koşup gelmesi tedirgin etmişti genç kadını. Fırladı ayağa: - Bilmiyorum ben, hiçbir şey bilmiyorum, rahat bırak beni... Salondan fırlayıp üst kata koşarak çıktı ve az sonra oda kapısının sert bir şekilde kapandığı duyuldu. Ömer kalakalmıştı salonun ortasında. Kapının ağzında duran Hatice'ye döndü: - Sen bari söyle Hatice Teyze, neler oluyor, anneme bir şey mi oldu? Hatice omuzlarını kaldırdı: - Yok bir şey küçük beyim. Onlar tatile gittiler. Antalya'ya. On beş gün kalıp gelecekler. Arif Sıtkı Bey bir arkadaşının otelinde rezervasyon yaptırmış. Müberra Hanım son günlerde biraz üzüldüğü için değişiklik olur dedi. Güle oynaya gittiler evvelki gün. Ömer meseleyi anlamıştı. Dudaklarını ısırdı öfkeyle: - Tamam teyzem, anladım... Nermin Ablamın her zamanki taktiği yine demek ki... Hiç uslanmayacak, hiç akıllanmayacak... Hatice omuzlarını kaldırdı. Bir şey konuşmaya çekindiği belliydi. Ömer yaşlı kadına döndü: - Allah size sabır versin Hatice Teyze. Sonra gülümsedi: - Sen benim anam gibisin, elinde büyüdüm senin, bir gün gelsene bize. Arzu da çok sevinir! Hatice memnuniyetle gülümsedi ve "inşallah Ömer Bey tabii gelirim" diye cevap verdi. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.