Faruk o gün eve geldiğinde daha farklıydı. Kızları sessizce ona hoş geldin dedikleri zaman ikisine de sarıldı. Yanaklarından öptü. Derslerini sordu. Funda ve Fulya şaşırmışlardı. Genç adamın yüzünde tatlı bir tebessüm vardı. - Haydi yemeğimizi yiyelim, ondan sonra sahile inelim, dolaşalım biraz. İster misiniz? Kızlar hayretle baktılar babalarına. Fulya atıldı: - Dondurma da alır mıyız? - Alırız kızım tabii. Kâğıt helvanın arasına koydururuz. Funda dudaklarını ısırdı. Faruk devam etti: - Annenizin en sevdiği şeydi biliyorsunuz. Onun yerine de yemiş oluruz. Yemekten sonra kızlarıyla birlikte kararlaştırdıkları gibi sahile indiler. Havaice dolaştılar. Kâğıt helvalı dondurma yediler. Faruk espriler yapıyordu. Geç vakte kadar dolaştılar. Üçü de son derece mutlu bir şekilde evlerine döndüler. Yatmak için odalarına çekildiklerinde vakit gece yarısına yaklaşmıştı. Faruk odasının kapısını kapatıp pencereye doğru ilerledi. Mehtap ortalığı sanki gündüzmüş gibi aydınlatıyordu. Uzun süre Boğaz'ın manzarasına baktı. Yakamozlar kıpırtılı Boğaz sularında oynaşıyordu. Kendi kendine mırıldandı: "Bunları yapmam seni unuttum anlamına gelmiyor İnci... Sen hep benim yüreğimde yaşayacaksın ve orada özel bir yerin olacak..." O anda sanki karısının sesini duyar gibi oldu. Her zamanki gibi sakin, insana huzur veren ses tonuyla konuşuyordu: "Şimdi rahatım Faruk... Şimdi huzur içindeyim hayatım..." İrkildi. Etrafına bakındı. Sonra gülümsedi kendi kendine. Arkadaşlarının sayesinde telafisiz bir hatadan kurtulmuştu. Pijamalarını giyip yatağına uzandı. Başını çevirip yanı başındaki boş yastığa baktı. İçini çekti. Düşünceleri Handan'a kaydı. Ne kadar kendinden emin, ne kadar olgun bir kadındı. O konuşurken içinde bir şeylerin kanatlandığını hissetmişti. Ona karısını hatırlatıyordu bazı tavırları. İnsana huzur veren bir yüzü vardı. Kurtulmak için mücadele verdiği suçluluk duygusu yüreğinde dişlerini gösterir gibi oldu, hemen fırladı ve gece lambasını yaktı. Yatağın içine oturmuştu: "Sana ihanet değil bu İnci... Asla değil. Sadece yalnızlığımın korkusu. Benim senden başka bir kadına bunları hissetmem seni unutmak değil..." Birden karısının hayali belirdi gözlerinin önünde. Gülümsüyordu sanki uçarcasına süzülüp yanan geldi hayal. Gülümsüyordu İnci: "Rahat ol Faruk... Handan doğru bir insan... Bana söz vermiştin unutma... Bana söz vermiştin..." Elini uzattı dokunmak için ama; hayal yok oldu o anda. Şaşırmadı. Gülümsedi hafifçe: "Söz vermiştim hayatım, biliyorum söz vermiştim..." DEVAMI YARIN