Yemekten sonra Esra'nın demlediği çaylar içilirken Cahit Bey birkaç cümle ile güncel olaylardan konuştu. Hakan hayran bir şekilde kız arkadaşını seyrediyor, gözü etrafını pek görmüyordu. Cahit Bey bardağındaki son yudumu da içip Esra'ya uzattı: - Canım kızım, bir bardak daha verirsen içerim doğrusu. Bugün Dilek Hanımın şerefine iki bardak içeyim. Sonra Dilek'e döndü: - Bizim alışkanlığımız da bu işte... Mutlaka yemek ardından çay demlenir. Dilek şaşırmış gibi dudak büktü: - Bizim evde böyle âdetler yoktur. Sabahları portakal suyu içerim ben. Babam bir İtalyan kahvesi içip gider. Kahvaltı falan etmez. Annem de öyle. O da Türk kahvesi içer. Yemeklerden sonra da mutlaka birkaç kadeh bir şey alırlar. Böyle çay falan yapılmaz bizim evde. Zaten annem misafirlerine çay ikram etse hepsi kahkahalarla güler. Alışmadık biz. Necile Hanım donup kalmıştı. Şaşkın gözlerle süzdü ailesini. Cahit Bey ise gülümsedi: - Herkesin alışkanlıkları farklı tabii ki evladım. Alışkanlık meselesi. Biz o dediklerinizi yapamayız! Dilek kaşlarını kaldırdı: - Aaa, olur mu öyle şey?!. Hakan dudaklarını ısırdı. Çekinerek yan gözle anne ve babasına baktı. Sonra usulca fısıldadı: - Şey... canım, kendi evimizde sen nasıl istersen öyle olacak tabii ki. Necile Hanım hafifçe inledi. Yanı başında oturan Esra annesinin kolunu tuttu sanki ona destek verircesine. Hakan ailesinin tepkilerinin artacağından korkmuş olacak ki ayağa kalktı: - Ben seni götüreyim Dilek. Seninle geleyim. Bu saatte yalnız başına araba kullanma. Dilek bir kahkaha attı: - Ne olacak ayol, ben gecenin ikisinde, üçünde bile yalnız dönüyorum eve. Bir şey olmaz merak etme. Bastım mı gaza giderim. Cahit Bey dikkatle izliyordu iki genci. Hiç karışmamayı yeğledi. Dilek ayağa kalkıp gülümsedi: - Haydi hoşça kalın, teşekkür ederim. Görüşürüz, bayyy... Kimsenin elini sıkmadan kahkahalar atarak odadan çıktı. Hakan onu arabasına kadar geçirdi. - Nasıl buldun ailemi? - Eh, fena değil, iyi insanlar. Annen hep böyle dut yemiş bülbül gibi mi oturur? Kadın hiç konuşmadı yahu! Hakan yutkundu: - Pek sevmez konuşmayı. Sessizdir. Dilek memnun bir kahkaha attı: - Aman, aman, çok çeneli kaynana her zaman huzur bozar. Böylesi daha iyi. Genç adam el sallayarak uğurladı kız arkadaşını. O gözden kaybolduktan sonra derin bir nefes aldı. Eve girmeye korktuğunu hissediyordu. Gözlerini kapattı: "Aman Hakan..." diye söylendi kendi kendine. "Şimdi savunmanı iyi yapmalısın!.." > DEVAMI YARIN