Şaşkınlıktan boğazı kurudu

A -
A +

Ömer masasının başına geçer geçmez sekreter kız uzattı kafasını kapıdan: - Ömer Bey, müşteriler geldi. Bazı özel siparişleri varmış. Desen konusunda siz yardımcı olacakmışsınız. Fuat Bey öyle söyledi. Genç adam başını salladı: - Tamam Kıymet Hanım, gelsinler. Bir de bize çay getirin lütfen. Az sonra odaya iki kalantor yapılı adam girdi. Elini uzattı önden giren iri yapılı adam: - Memnun oldum efendim. Fuat Bey sizin çizimlerinizi çok methettiler. Benim adım Derviş Kumcu. Ortağım Adil Gümüş. Ömer diğer adamla da tokalaştı. İki misafirini de buyur ettikten sonra gülümsedi: - Ben sizlere sormadan çay ısmarladım ama başka bir şey alır mıydınız? İki adam da ellerini göğüslerine bir iki kere vurdular: - Sağlığın Beyim, çay iyidir... Ömer hal hatır sorarken çaylar gelmişti. - Hem çayımızı içelim hem de iş konuşalım beyler. Nasıl bir şey istiyorsunuz? Nerede kullanılacak, ne kadar olacak? Hararetli bir şekilde konuşmaya başladılar. Yarım saat süren bir diyalogdan sonra anlaşmışlardı. Ömer keyifli bir şekilde arkasına yaslandı. - Ben gereken desenleri bir hafta içinde hazır ederim. Haftaya bugün gelip görürsünüz. Teyit ederseniz hemen dokumaya geçeriz. Derviş Bey memnundu: - İş böyle yapılır. Bu sektör zor günler yaşıyor ama inanın sizin gibi elemanlar bu sektörün göz bebeği. Sizin gibi çalışkan, işi bilen adamlar tutuyorlar ayakta tekstili. Bak koskoca Karaman batıyor. Bugün duydum. Alacaklılar dizilmiş kapıya, haciz haciz üzerine geliyormuş. Ömer yutkundu. Şaşkınlıktan boğazı kurumuştu: - Karaman mı? Hangisi? Arif Sıtkı Karaman. Adam malını mülkünü kızının üzerine geçirmiş. Bir zırnık şeyi kalmamış. Bağ-Kur'dan aldığı emekli maaşına haciz konabilmiş. Kaçırdı tabii kaçıracağını. Ömer dili tutulmuş bir halde adamların söylediklerini dinliyordu. Olan bitenden habersizdi. Son zamanlarda Arzu'nun neredeyse doğum yapacak olması, işlerinin yoğunluğundan neler olup bittiğini öğrenecek ne fırsat ne de zaman bulabilmişti. Misafirlerini geçirdikten sonra hemen çantasını alıp çıktı. Yarım saat sonra babasının şirketindeydi. Refik Bey onu görünce hemen yanına geldi: - Ömer Bey, siz burada ha? Her şey gitti Ömer Bey. Şirketi tasfiye ediyoruz... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.