Yahya'nın gelişi Coşkun'u çok sevindirmişti. O akşam babasını alıp yemeğe çıkarmıştı. Baba oğul gittikleri kebapçıda karşılıklı oturmuşlardı. Yahya oğluna baktı gururla: - Memnun musun oğlum? - Memnunum baba... İşe başladığım ilk gün Akif Hocayla ameliyata girdik. Çok başarılı bir ameliyat oldu. Birçok yeni şey öğreniyorum. Bu arada önümüzdeki ay doçentlik imtihanı yapılacak. Ona çalışmaya başladım sayılır. Yahya sormak isteyip soramadığı birçok soru olduğunu fark ediyordu. Yutkundu: - Nasıl bir adam Akif Hoca? Omuzlarını kaldırdı Coşkun: - Çok ters bir adam... Benden hoşlanmadığını bile düşündüm. Ne zaman ne yapacağı belli değil. Mithat Hoca'nın kızı Arzu, onun herkese karşı böyle olduğunu söyleyince biraz rahatladım. Ama işinde çok iyi bir adam. Ameliyat yaparken göreceksin baba, sanki bir sanat eseri yapıyor. Faydalı olacağını düşünüyorum. Fakat adamın sanırım psikolojik problemleri var. Karısını kaybetmiş yıllar önce ve bunun tesirinden kurtulamamış bir türlü. Ben kendimi ispatlayacağımı düşünüyorum. Seneye bölüm başkanı olacak bu adam. Onun için gözüne girmem gerek. Yahya yutkundu. Kebapları gelmişti bu arada. Sessizce bir lokma aldı tabağından: - Bilmem iyi mi yaptın oğlum! Coşkun dikkatle baktı babasına: - Neden böyle düşünüyorsun baba? Bütün hocalar böyledir. Bizleri çömez gibi görürler. Bunları takma sen kafana... Ben tahsilim, kariyerim için buradayım. Yahya düşünceli bir şekilde mırıldandı: - Allah zihnini ve şansını açık etsin oğlum. Coşkun'un şiddetli ısrarları karşısında bir gün daha kalmaya karar vermişti Yahya Efendi. Ertesi gün hastane çıkışında yine birkaç saat babasıyla birlikte olmak istemişti. Yahya kıramadı oğlunu. Gece yatağına yattığı zaman içini, rahatlatıp rahatlatamadığını sorguladı kendi kendine. Huzursuzluğu gitmemişti. Hele Coşkun'un anlattıklarından sonra daha da tedirgin olmuştu sanki. Coşkun ise babasıyla olmaktan memnun, onu Arzu ile tanıştırmanın yollarını arıyordu. Ertesi gün genç kızı arayacak, akşam üçünün birlikte bir yemek yemesini önerecekti. Çünkü bu kız hakkında ciddi düşünceleri vardı. Ailesiyle tanışmasını, hayatının ince ayrıntılarını bilmesini istiyordu. Sabah erkenden aradı genç kızı. Arzu böyle bir buluşmadan çok memnun olmuştu. Hemen kararlaştırdılar. Akşam saat yedide Kumkapı'daki bir restoran için sözleştiler. Coşkun sabah evden çıkarken babasına muzip bir şekilde gülümsedi: - Seni bu akşam Arzu ile tanıştıracağım baba, dikkatle incele o kızı!.. > DEVAMI YARIN