On beş dakika sonra İskelenin üstündeki kafeteryada oturmuşlardı. Aylin huzursuzdu. Hayatında ilk defa prensiplerinin dışına çıkmış, hiç tanımadığı bir insanın yaptığı birlikte oturup bir şeyler içme teklifini kabul etmişti. Genç kızın da adlandıramadığı bir çekim vardı Onur'da. O da duygularının tesiri altında hareket etmiş olmaktan tedirgindi. Ama bazen insanlar mantıklarını göz ardı edip hisleri ne söylüyorsa ona göre hareket etmekten kendilerini alamıyorlardı. Birer neskafe söylediler. Karşıyaka İskelesinin üst katındaki kafeteryanın manzarası muhteşemdi. Onur heyecanlıydı. - Size çok teşekkür ederim Aylin Hanım. Biliyorum ne siz beni tanıyorsunuz, ne de ben sizi. Ama bazen böyle şeyler oluyor işte. Hani görünce bir sıcaklık gibi falan. Ben de dün gördüm sizi serviste. Birden neye uğradığımı şaşırdım. Size karşı yanlış bir şey yapmak istemiyorum. Dürüst olmak istiyorum. Bugün muayeneye gelişim şikâyetimden falan değildi. Sadece sizi görmek için geldim ben. Aylin sessizce dinliyordu genç avukatı. O da hoşlanmıştı Onur'dan. Yine de açık bir kapı bırakıyor, neler olup bittiğini anlamaya çalışıyordu. Gülümsedi: - Siz benim dış görünüşümü beğendiniz Onur Bey, belki size hitap etmeyebilirim. Onur telaşla itiraz etti: - Hayır, olur mu? Bugün sizi biraz daha tanımak için geldim ben. Gördüklerimden son derece mutluyum. Aylin garsonun getirdiği kahvesinden bir yudum aldı ve yine gülümsedi: - Daha ne gördünüz ki! - Bu kadar zamanda görmem gerektiği kadarını. Biraz durdu ve ekledi: - Eğer izin verirseniz başka görmem gereken şeyler varsa, onları da göreyim. Bunun için bana başka bir söz vermelisiniz, bir kere daha birlikte bir yere gidip oturma sözü... Başka türlü nasıl görebilirim ki! Genç kız arkasına yaslandı. Az konuşuyor, çoğunlukla karşı tarafı dinlemeye gayret ediyordu. Onur dudaklarını ıslattı, kahvesinden bir yudum aldı: - Ben İstanbul'da yaşıyorum. Bir annem, bir de babam var. Başka kardeşim yok. Bir evin bir oğluyum anlayacağınız. Bir tekstil fabrikasının hukuk bürosunda çalışıyorum. Daha yeni mezun sayılırım. Dört sene oldu mezun olalı. Bir sene de askerlik, böylece yaşım ortaya çıkmış oluyor. Yirmi sekiz yaşındayım. Sakin bir yapım vardır. Yaşamaktan memnunum. Hayatımdan memnunum. Ama biliyorum ki buradan döndükten sonra hayatımda başka bir sayfa başlayacak. Aylin gözlerini kıstı: - Neden? - Yeni duygularla tanışacağım. Özlemek gibi, hasret gibi... Genç kız bir kahkaha attı saçlarını geri savurarak. Onur da gülüyordu. Üsteledi: - Ciddiyim! - Yani şimdi siz bana... Onu ciddileşti ve dikkatle genç kızın yüzüne baktı: - Evet, ben size arkadaş olmak istediğimi söylemeye çalışıyorum. Seni tanımak istiyorum Aylin!.. > DEVAMI YARIN