"Senin adamda pek hayır yok!"

A -
A +

Yıldız ve Kadriye bir müddet oturdular Ferda Hanımın evinde. Detayları konuştular. Kadriye hâlâ ürkekliğini üzerinden atamamıştı. Ama bu genç kadını sevmiş, kanı kaynamıştı. Sonunda Ferda Hanım ayağa kalktı: - Sanırım anlaştık. Ben sana anahtarı veririm yarın. Gidip gelebilirsin değil mi? Yıldız atıldı: - Hiç merak etme sen Ferda Hanım. Ben ona iyice belletirim yolları. Beceremeyecek bir şey yok. Üstesinden gelebilir. Ferda Hanım Kadriye'ye bakarak gülümsedi: - Ben de inanıyorum becereceğine. Yarın gelip başlarsın, tamam mı Kadriye? Kadriye boynunu büktü: - Tamam Ferda Abla... Yarın gelirim. Kalktılar. Kapıdan çıkarken Ferda Hanım Kadriye'nin cebine biraz para koydu usulca. Dışarıya çıktıkları zaman kış olmasına rağmen güneş parlıyordu. Denizden gelen mis gibi iyot kokusu insana adeta yaşama sevinci veriyor gibiydi. Yıldız heyecanla atıldı: - Nasıl buldun? Kadriye gülümsedi: - Çok tatlı bir kadın. Senden iyi olmasın, iyi bir insana benziyor. Sağ ol abla. Hakkını nasıl öderim bilemem. Yıldız elini onun omzuna attı: - Kız deme öyle! Kadınlar kendi aramızda birbirimize destek olmak zorundayız. Biz birbirimize arka çıkmazsak olmaz. Bizim oralara benzemiyor İstanbul. Kadınlar her zaman ayakları üzerinde durmaya çalışıyor. Allah'tan kocalarımız da bunun farkında. Durakladı ve biraz düşündükten sonra ekledi: - Seninkini bilemem ama... Kadriye içini çekti. Düşünceli bir şekilde fısıldadı: - Farkında mısın abla, Ferda Hanım hiçbir şey sormadı bana. Yüzüne ne oldu demedi... Yıldız gözlerini açtı: - Demeeez! Sen söylemeden sormaz. Ancak çok rahatsız olduğunu hissederse gelir yanına, "konuşmak ister misin?" der... İnce kadındır. Hele Dinçer Bey... Baba gibi adamdır. O da daha çok genç ama okumuş insanlar. İkisi de avukat. Rahat edeceksin burada Kadriye... - İnşallah abla. Hayatımda ilk defa çalışacağım. Allah yüzümü kara çıkartmasın... Yıldız etrafına bakındı. Karşıya geçtiler. Minibüs durağına doğru yürüyorlardı. - Kendi emeğinle, namusunla çalışmak ayıp değil kızım. İki kuruş para kazanırsın. Bak benden sana tavsiye: İki kuruş paranı biriktir. Burası İstanbul, yarın ne olacağı belli olmaz. Senin adamda da pek hayır yok... Kadriye cevap vermedi. Gece yaşadıkları aklına gelmiş, yüreği sızlamıştı. İçini çekerek yürüdü. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.