"Senin yaşadıklarını onlar yaşamasınlar"

A -
A +

Akşam yemeğini yeni hazırlamıştı Neriman. Kızlar yine babalarıyla birlikte sinemaya gitmişlerdi. Bir hafta içinde her akşam Uğur iki kızını da alıp gidiyordu. Neriman sonunda restini çekmiş, bugün akşam yemeğinde kızların evde olmasını istemişti. Onların babalarıyla birlikte olmalarını hoş karşılıyor ama durumun abartıldığını düşünüyordu. Belki de gizliden gizliye hissettiği şey kıskançlıktı. Kapının çalındığı sırada salatayı yeni bitirmişti. Aceleyle ellerini kuruladıktan sonra koşar adımlarla kapıya gitti. Karşısında Elif duruyordu. Hayal kırıklığı yaşamış gibiydi Neriman. Kenara çekildi: - Gel Elif Abla, kızlar geldi zannettim. Elif içeriye girdi. - Neredeler? Yine babaları mı götürdü? Omuzlarını kaldırdı Neriman: - Ne bileyim ben, sinemaya gideceklermiş. Akşam yemeğinde evde olunacak dedim. Bakalım ne zaman gelecekler. Görsen Elif Abla, ayakları yere basmıyor ikisinin de... Elif gülümsedi: - Hoş karşılamak zorundasın Neriman. Yılların özlemi bu. Baba özlemi... Bir anda yaşayıp eksikleri doldurma isteği. Makul davranmak zorundasın. Neriman içini çekti: - Elimden geldiği kadar çabalıyorum Elif abla. Ama... Elif gözlerini kıstı: - Kıskanıyorsun değil mi? Neriman kaçırdı bakışlarını doktor hanımdan. Elif devam etti: - Bu da normal Neriman. Seninle olmadıkları kadar mutlular. Sen onlar için hep vardın ve hep varsın. Ama bugüne kadar bir kelime olarak bildikleri baba farklı bir şey. Onlar tam büyüme çağındalar. Kız çocuk için babanın önemini bilmen lazım. Neriman'ın bakışları dalgınlaştı: - Hiçbir zaman bilmediğim bir şey bu Elif Abla. Baba benim için hep ürkülecek bir adam oldu. Babalar sevmez, okşamaz, hep bağırır ve hep yasaklar koyar. Ben böyle öğrendim. Acıyarak baktı Elif onun yüzüne: - Ne yazık! O zaman daha da tolerans göstermelisin. Senin yaşadıklarını onlar yaşamasınlar. Bırak istedikleri kadar gezsinler. Doysunlar. Neriman dudaklarını ısırdı: - Ama Uğur gittikten sonra ben onun verdiklerini onlara veremem Elif Abla. Bir rüyanın içindeler şimdi. Bu rüya bitince bana daha çok diş bileyecekler. İster istemez kıyaslayacaklar. Elif cevap vermedi. Kuşkularında haklıydı genç kadın. Ayağa kalktı: - Takma kafana... Babaları da sorumluluklarını artık öğrenmiştir sanıyorum. Bundan sonra umarım daha farklı olur. Sen canını sıkma. Bu sırada kızların sesi duyuldu. Neşeli kahkahalar atarak merdivenlerden iniyorlardı... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.