Serbest bir hayat yaşamak istiyordu

A -
A +

Asuman Hanım hafifçe gülümsedi. Tekrar gazetesine döndü. Zeynep bu arada müzik açmış, sessizliğin yerini sert tempolu yabancı bir müzik almıştı. Asuman Hanımın kaşları çatıldı ama sesini çıkartmadı. Biraz sonra Saniye, Zeynep'in istediklerini getirmişti. Genç kız iştahla oturdu sofraya. Birkaç lokma yedikten sonra halasına döndü: - Halacığım.... Halacığııımmm... Asuman Hanım gözlüklerinin üstünden genç kızı süzdü: - Senden bir şey isteyeceğim... Bizim bir gezimiz var. Okulun gezisi, hafta sonunda... Şu babamı ikna etsen diyorum... Uludağ'a gidilecek. Cumartesi-pazar... Asuman Hanım kaşlarını kaldırdı, gözlüklerini çıkartıp genç kıza doğru döndü. *** Zeynep uzun boyu, yeşil gözleri ile oldukça güzel bir kızdı. Henüz yirmi yaşının içindeydi. Mükemmel bir tahsil yapmış, üniversite sınavlarını girerek Edebiyat Fakültesinin İngiliz Edebiyatı Bölümünü kazanmıştı. Zaten lise tahsilini kolejde yaptığı için İngilizcesi mükemmeldi. Ne babasına ne de halasına benziyordu. Onlardan çok ayrı bir yüz yapısı vardı. Halasıyla ortak yanı sadece parmaklarının uzunluğuydu... İlkokuldan beri piyano çalıyordu. Kerim Bey kızının iyi yetişmesi için gereken her şeyi yapmış, ona özel dersler aldırmış, müziğe yöneltmişti. Ama koyduğu katı kurallar genç kızı bunaltıyordu. Kerim Beyin kızı için beslediği idealler Zeynep'in sahip olduğu hayat görüşüne pek uymuyordu. O daha serbest, daha lakayt bir hayat yaşamak istiyordu. Kerim Bey ise her şeyi hesap eden yapısıyla bu anlayışa ters düşüyor, tabii baba olduğu için de onun tarzı baskın oluyordu. Aralarındaki kuşak çatışması hiçbir zaman karşılıklı tartışmaya dönüşmemişti. Kerim Bey asla böyle bir şeye izin vermezdi. Zeynep'e söylemek istediğini bir kere söyler, yapılmadığı zaman da genç kızı ürküten bir tepki koyardı. Bu hiçbir zaman azarlama, bağırma şeklinde olmazdı. Bir tek bakışı yetiyordu Kerim Beyin. Zeynep ise hassas bir genç kızdı. Babası tarafından terslenmek asla kabul edemeyeceği bir şeydi. Onun mesafeli duruşundan dolayı içinde taşıdığı çekingenlik zaman zaman korkuya dönüşür, babasını sinirlendirmekten kaçınırdı. Ama yapmak istedikleri ile yaşadıkları farklı şeylerdi. Genç kız bütün bunları beyninde irdelemeye çalışıyor, sabırla diplomasını almayı bekliyordu. O zaman babasının karşısına geçecek, ideallerini anlatacak ve bunları gerçekleştirmek için yapmak istediklerini sıralayacaktı. Kerim Beyin iş hayatında her zaman söylediği bir şey vardı: "Oyunu kuralına göre oynayacaksın..." Zeynep de öyle yapıyordu. Asuman Hanım dikkatle süzdü genç kızı: - Ne gezisi bu? Baban böyle şeylere izin vermez biliyorsun... Zeynep ağzındaki lokmayı yutmaya çalışırken başını salladı: - Biliyorum, onun için yardım istiyorum ya! Lütfen hala! Arkadaşlarla bir gezi işte. Eğlenmek, hoşça vakit geçirmek istiyorum. Ne var bunda? Sen konuşursan önceden ön yargılı olmaz hiç olmazsa. Sadece beni desteklemeni istiyorum. Hayatımda ilk defa bir geziye gideceğim. Üniversite talebesiyim artık. Lütfen güzel Asuman Sultan, lütfen! > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.