Serpil, gözlerinin karardığını hissetti

A -
A +

Hastanenin soğuk koridorlarında Profesör Gülsevin Hanımın peşinde, onun hızlı adımlarına yetişmek için âdeta koşarcasına yürüyen Serpil heyecan içindeydi. Tomografisi çekilmiş, sonucu bekleyeceklerdi artık. Profesörün odasına girdiler birlikte. Serpil diken üzerinde oturuyordu sanki. Bütün gece dönüp durmuştu yatağında. Hoca masanın üzerindeki kâğıtlarla meşguldü. Neden sonra zarif bir hemşirenin getirdiği sarı zarfı kibarca teşekkür ederek aldı ve içinden Serpil'in tomografisini çıkardı. Işıklı levhaya takıp dikkatle inceledi. Serpil kuşkuyla bakıyordu. Gülsevin Hanımın yüzünde en ufak bir hareket yoktu. Neden sonra levhanın ışığını kapattı ve masasına oturdu. Ellerini birbirine kenetleyerek genç kadına döndü: - Evet! Tahmin ettiğim gibi Serpil Hanım... - Ne? Ne tahmin etmiştiniz ki? Gülsevin Hoca dudaklarını ıslattı diliyle: - Bak kızım, beyninde bizim hoşlanmadığımız bir kitle var. Şimdi... Serpil gözlerinin karardığını hissetti. Sanki oturduğu koltuktan düşecekmiş hissine kapılıp tutundu. Gülsevin Hoca onun yaşadığı kargaşayı anlamıştı. Bir bardak su verdi genç kadına. - Topla bakalım kendini, her şey bitmiş değil. Biz her şey bitti gözüyle bakmayız. Şimdi seni kan tahlillerine göndereceğim. Bu işin ameliyatı var, kemoterapisi var, var oğlu var! Serpil başını iki yana salladı: - Bana olabilecekleri söyleyin hocam, bu nedir, ne yapar? Gülsevin Hoca yerine geçti: - Bak kızım, sen aklı başında bir insansın. Mantıklısın, bu bizim ürktüğümüz bir yapıda var olan bir tümör. Ameliyat olabilirsin ama bu ne denli cevap verir onu bilemem, kemoterapi görebilirsin, meşakkatli bir iştir ama süre bakımından bizi sevindirir. Serpil âdeta haykırdı: - Bana sonucu söyleyin hocam! Bu beni öldürür mü? Gülsevin Hoca kaşlarını kaldırdı: - Hiçbir doktor böyle bir soruya cevap vermez kızım. Serpil'in kolları yanına düştü: - Ben cevabımı aldım hocam. Gülsevin Hoca ayağa kalktı: - Dur bakalım, önce bir konsültasyon yapmamız gerekli. Nedir ne değildir öğrenmemiz lazım kızım. Böyle hiçbir şey belli değilken bu şekilde bir umutsuzluğa kapılmak sana yakışmıyor. Belki lazerle bir biyopsi yapılabilir. Ama önce doğru teşhisi koymak gerekir. Ümitsiz olma. Serpil başını iki yana salladı: - Bunun sonu ölüm hocam, biliyorum, ne yaparsanız yapın sonu ölüm!.. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.