Sessizce uzaklaştı mezarın yanından! -51-

A -
A +

Genç kız metin olmaya çalıştı: - Teşekkür ederim Tarık. Bu da yaşanacakmış, kaderde bu da varmış... - Haklısın canım, Allah geride kalanlara sabır versin. Duraklayıp etrafına bakındı: - Yapabileceğim bir şey var mı? Ben de yararlı olmak, yardımcı olmak istiyorum. Meral yutkundu: - Sağol Tarık. Arabanla geldiysen eğer bazı tanıdıkları akşam eve götürebilir misin? Tarık heyecanla atıldı: - Arabam emrinizdedir. Kim nereye götürülecekse ben hazırım. Defin işleminden sonra kalabalık dağıldı. Kimileri mezarlıktan ayrıldılar, kimileri Ferit beylerin evine gitmek üzere arabalara bindiler. Mezarın başında birkaç kişi kalmıştı. Ferit bey arkadaşlarının yardımıyla yaklaştı çiçeklerden toprağın yüzünün görünmediği mezara. Güçlükle yürüyordu. Kendi kendine mırıldanıyordu: "Güzel oğlum benim... Yakışıklı oğlum benim. Seni hiç yalnız bırakmayacağız. Ben de annen de her gün dua edeceğiz senin için... Bak zaten evimiz de karşıda. Seni göreceğiz hep... Oturdukları evin arka tarafında yükselen tepenin üzerindeydi mezarlık. Özellikle istemişti Ferit bey burasını. Camdan baktığı zaman oğlunun yattığı yeri görmek istiyordu. Bir süre daha dua etti, sessiz sessiz ağlarken.... Neden sonra Kemal beyin ısrarı ve yardımıyla oturduğu yerden kalktı. Gözlerini taze tümsekten ayırmadan uzaklaştı. Kimse kalmamıştı mezarın başında. Ağaçların arasından süzülen bir gölge ağır ağır yaklaştı. Esra idi gelen. O da Meral gibi başını örtmüş, siyah gözlüklerini takmıştı. Gelip biraz uzağında durdu taze kabrin... Bir müddet gözlerini ayırmadan baktı. Dua ediyor ve kendi kendine mırıldanıyordu: "Seni hiç ama hiç unutmayacağım. Hep kalbimin bir köşesinde var olacaksın... Rahat uyu..." Yine geldiği gibi ağır adımlarla uzaklaştı ve mezarlık kapısında kendisini bekleyen babasının arabasına doğru yürüdü. Tam binmek üzereyken bir kez daha dönüp baktı ardına. Mezarın kenarındaki serviler bir anda çıkan rüzgarın etkisiyle sanki aralarına yeni katılan bu "misafir"e hoş geldin dermiş gibi yarıya kadar eğilerek selamlıyorlardı. *** Her akşam okunan dualar, ahbapların taziye ziyaretleri ile geçmişti bir hafta. Artık gelen gidenler seyrekleşmişti. Esra her gün geliyordu. Meral ise ölüm olayından beri okula gitmiyor, evde anne ve babasının yanında duruyor, toparlanmaya çalışıyordu. Defin gününden beri her gece, duadan sonra, evdeki bütün ziyaretçiler gittiği zaman Nevin hanım ve Ferit bey oğullarının mezarına gidiyorlardı. Orada bir saat kadar kalıyor, sonra birbirlerine destek olarak dönüyorlardı. Meral onların haline üzüntüyle bakıyor, yaşlı ve kırık yüreklerinin bu acıya dayanamamasından korkuyordu... > DEVAMI VAR

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.