Sevgiyle bakıyordu yanındaki bebeğe!

A -
A +

Saadet gözlerini açar açmaz etrafına bakındı. Bembeyaz bir odadaydı. Yanında iki yatak daha vardı. İkisi de boştu. Başucunda duran ayaklıkta bir şişe serum asılıydı. Kolunda hafif bir acı hissetti. Dönüp bakınca serumun koluna bağlı olduğunu gördü. Yutkundu. Kendisini son derece ferahlamış hissediyordu. O sırada kapı açıldı ve güler yüzlü bir hemşire girdi içeriye: - Dışarıda misafirleriniz var, sizi görmek için bekliyorlar. Ama daha önce başka bir ziyaretçiniz var... Saadet gözlerini kırpıştırdı: - Kim geldi? Bu soruyu sorduğu sırada kapı açılmıştı. Bir hemşirenin koynunda minicik bir bebek getirmişlerdi yanına: - Kızınız Saadet Hanım, o kadar güzel bir bebek ki... Şaşkınlıkla baktı koynuna verilen bebeğe. Minicik bir ağzı, minicik bir burnu vardı. O kadar masum görünüyordu ki. İçinden ılık bir şeylerin akıp bütün hücrelerine yayıldığını hissetti. Kekeledi: - Bu benim mi? - Tabii... Sizin kızınız. Çok sağlıklı maşallah, Allah bağışlasın... Sevgiyle bakıyordu yanındaki bebeğe. Ne yapacağını şaşırmıştı. O anda hissetti anneliğin ne yüce bir duygu olduğunu. Garip, bambaşka bir şeydi. Ondan başka hiçbir şey görmüyordu gözü. Kapıdan içeriye giren Hafize Ana ve Tülay'ı fark etmedi bile. Neden sonra yaşlı kadının sesiyle irkildi: - Şuna da bakın hele... Artık gözü bizi görmüyor bile!.. Gülümsedi koynundaki bebeği incitmemeye özen göstererek: - Hafize Ana, şuna bakın, Allah'ım bu ne güzel şey böyle... Yaşlı kadın yaklaştı: - Ben demedim mi sana kızım? Analık çok yüce bir duygudur. Hiçbir şeye benzemez. Hayatının en kıymetli şeyini tutuyorsun kollarında. Tülay da yaklaşmıştı. Bebeğin yüzünü görünce bir çığlık attı: - Ay, inanamıyorum. Bu ne güzel şey böyle, maşallah, Allah bağışlasın. Saadet gururla bakıyordu kızına. Gözleri kapalıydı. Dudaklarını oynatıyordu. Onun her hareketiyle Saadet'in içinde gittikçe bir şey büyüyordu. Gülümsedi: - Çok güzel değil mi? Bahtı güzel olsun yavrumun. Bundan sonra bütün hayatım onun için artık. Her şeyimi ona adayacağım. Benim bir tanem o! Hemşire gülümseyerek yaklaştı: - Şimdi mama zamanı. Ziyaretçilerimiz izin verirse küçük hanımın karnını doyursun annesi. Hafize Ana ve Tülay, Saadet'i öperek dışarı çıktılar. O sırada doktor hanım geldi. Odaya girdiği zaman Saadet'in yüzünde gördüğü ifade çok hoşuna gitmişti. Genç kadının hikâyesini biliyordu. Hamileliği süresince dertleşecek çok zamanları olmuştu. - Nasılsın Saadet? Bu ne güzel bir bebek böyle, tebrik etmek lazım seni. Bebeğin çok sağlıklı. Hiçbir problem yok. Sen de yarın sabah taburcu olursun. Şimdi güzelce doyur onun karnını. Sonra sana bir ilaç vereceğim. Sen de uyuyacaksın. Dinlenmen lazım. Tekrar geçmiş olsun... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.