Hafta sonunda Ahmet Nejat erkenden uyanmıştı. Bugün annesiyle birlikte çarşıya çıkacaklar ve o çok istediği eşofmanı alacaklardı. Servet hanım da gün doğmadan kalkmış, sabah namazını kıldıktan sonra kahvaltıyı hazırlamıştı. Nihal ise hâlâ yatıyordu. Ahmet Nejat sabırsızlıkla dolanıp duruyordu küçük odanın içinde. Servet Hanım ona baktı gülerek: - Yerinde duramıyorsun değil mi? - Evet Servet nine... Annem hâlâ kalkamadı. Geç kalacağız. Yaşlı kadın başını salladı: - Tövbe, tövbe... Daha sabahın körü oğlum... Bırak uyusun biraz, çok yoruluyor zavallım... Ahmet Nejat sıkıntıyla yüzünü buruşturdu: - Ama bugün gideceğimizi biliyor... Tam bu sırada oda kapısı açıldı ve uykulu bir şekilde Nihal göründü: - Neler oluyor böyle? Kim neyi biliyor? Küçük çocuk âdeta bir panter gibi atladı annesinin üzerine: - Anneciğim... Bugün gideceğiz değil mi? Gülmeye başladı Nihal: - Tamam oğlum, gideceğiz. Ama önce kahvaltımızı yapalım, evimizi toplayalım... Hep birlikte Servet Hanımın hazırladığı masaya oturdular. Bir saat sonra ana oğul hazırlanmışlardı. El ele çıktılar evden. Önce Kemeraltı'na gittiler. Epey dolaştıktan sonra Ahmet Nejat'ın istediği gibi bir eşofman buldular. Hiç düşünmeden aldı Nihal. Oğlunu mutlu etmek onu da mutlu ediyordu. Daha sonra ayaküstü bir büfede dönerli sandviç yediler. Karınları doyduktan sonra Nihal oğluna baktı: - Şimdi sinemaya mı gidelim, yoksa seninle bir çay bahçesine gidip konuşalım mı? Ahmet Nejat gözlerini kıstı: - Bana söyleyeceklerin var galiba... Başını salladı genç kadın: - Evet... Konuşmamız lazım... - O zaman çay bahçesine gidelim... Yeniden el ele tutuşup otobüs durağına yürüdüler. Bahri Baba Parkı kalabalık değildi. Çay bahçelerinden birine oturdular. Nihal oğluna bir gazoz, kendine de bir kahve söyledi. Ahmet Nejat heyecan içinde antrenmanlarını anlatıyordu: - Eşofmanım tam istediğim gibi. Zaten antrenörümüz de beni çok beğeniyor. Kondisyonum çok iyiymiş... Nihal sevgiyle baktı ona: - Bak sen, neler de öğrenmiş benim oğlum... Ahmet Nejat garsonun getirdiği gazozdan bir yudum aldı ve annesine döndü: - Ne konuşacaksın benimle anne? Nihal durakladı. İşin en zor kısmına gelmişti. Yutkundu: - Seninle merak ettiğin bir konu hakkında, baban hakkında konuşacağım oğlum... > DEVAMI YARIN