"Size tavsiyem ameliyat olmanız"

A -
A +

Müjgan Hanım yol boyunca Elmas'ı teselli etmek için çabaladı. Her ikisi de bir şokun içindeydiler. Elmas'ın kafasındaki tek düşünce oğluydu. Onu hayata hazırlamadan, onun ayaklarının üzerinde durduğunu göremeden bu dünyadan göçüp gitmek istemiyordu. Hayatını ona adamıştı ve işini yarım bırakıp gitmeyi yediremiyordu bir türlü. Doktorun yapılmasını istediği tüm tahliller ve araştırmalar için devlet hastanesine gittiler. Orada istenen bütün tetkikler yapıldı. Sonuç maalesef doktorun şüphelerini doğrulamıştı. Elmas kanserdi. Tekrar ellerindeki tetkik sonuçlarıyla doktorun karşısına geldikleri zaman Elmas on beş yaş daha yaşlanmış gibiydi. Doktor her şeyi büyük bir özenle inceledi. Bir ara gözlüklerinin üzerinden baktı kadına. Onun dudaklarının titrediğini gördü: - Elmas Hanım, size tavsiye edebileceğim tek şey bir ameliyat. Midenizde bulunan habis kitleyi bir operasyonla çıkartabiliriz. Ama bunun sonucunda size kesin bir iyileşme sözü veremem. Biliyorsunuz bu hastalık henüz tam anlamıyla irdelenebilmiş bir değil. Ne yazık ki tıp bu konuda aciz. Ama bugüne kadar uygulanan bütün tedavi şekillerinde bazı ilerlemeler kaydedilebildi. Elmas sözün burasında atıldı: - Ucu açık, sonu belirsiz bir şey yani... Olursa olur olmazsa yapacak bir şey yok mu demek istiyorsunuz doktor bey? Bana söylemek istediğiniz bu mu? Doktor önüne baktı: - Evet Elmas Hanım. Tam anlamıyla bunu söylemek istedim. Biz şimdi size bir doktor olarak, gerekeni yapmak için bütün imkânlarımla seferber olacağım. Ama açık konuşuyorum, sonuç istediğimiz, beklediğimiz sonuç olmayabilir. Ameliyat için karar sizin Elmas Hanım... Elmas sessizdi. Müjgan Hanım ise usul usul ağlıyordu. Sessizliği bozan yine Elmas oldu: - Her şeyi bir kenara bırakın doktor bey, madem bu kadar açıksınız, şu soracağım soruya da açık ve net cevap verin lütfen. Tıbben ne kadar ömür biçiyorsunuz? Doktor ve Müjgan Hanım irkilmişlerdi! Doktor acı bir şekilde gülümsedi: - Elmas Hanım, onu bir tek Allah bilir... Elmas başını kaldırdı. O anda başından beri ilk defa bu kadar metanetli görünüyordu: - Ben öğreneceğimi öğrendim Doktor bey... Biliyorum ki artık bir ayağım çukurda. Hem de büyük bir çukurda ve o çukurdan çıkmam imkânsız. Bundan sonrasında sadece hayatımda gerçekleştirmek için çabaladığım şeyleri gerçekleştirebilmek için bu çukura zamanından önce gömülmemek için çalışacağım. Acı bir gülümseme ile döndü Müjgan Hanıma: - Gidelim hanımım artık. Öğreneceğimizi öğrendik. Doktor ayağa kalktı: - Sizin tedavinize hemen başlamamız gerekli Elmas Hanım. Bu yüzden de hastahaneye yatmanız lazım. Elmas başını kaldırdı: - Bana müsaade edin doktor Bey, biraz müsaade edin. Kendimi bir toplayıp kararımı vereyim. >DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.