Arabadan inen uzun boylu, siyah saçlı ve siyah gözlü güzel bayan kendinden emin adımlarla polislere doğru ilerledi. Herkesin yüzüne dikkatle bakarak konuştu: - Ben Savcı Azize Serap Ünal. Müdürünüz kim? Harun garip bir sıcaklıkla ileri doğru bir adım atıp elini uzattı: - Benim Sayın savcım. Harun, Harun Kaya. Narkotik Şube Müdürüyüm. Azize gülümseyerek elini uzattı. Tokalaştılar: - Memnun oldum Harun Bey. Sizinle tanışmak bugüne kısmetmiş. Şimdi işimize bakalım, nedir mesele? Yaklaşık iki saat süren bir zabıt tutma ve inceleme işleminden sonra yaralı tutuklu ambulansa bindirilip hastahaneye gönderildi. Kağıtlar imzalandı. Yakalanan mallar bir arabaya koyuldu. İşleri bitmişti. Harun Azize'ye yaklaştı: - Teşekkürler Sayın savcı. Her şey tamam herhalde... Azize başını salladı dikkatle onun yüzüne bakarken: - Evet Müdür Bey. Durakladı, bir şey söyleyip söylememek konusunda kararsız gibiydi. Sonunda dayanamadı: - Sizinle daha önce bir yerde karşılaştık mı? Hiç yabancı değilsiniz bana? Harun gözlerini kıstı: - Hiç hatırlamıyorum Sayın savcım ama siz de bana yabancı değilsiniz hiç... Azize dudak büktü: - Garip, o kadar iyi tanıyorum ki sizi... Ama inanın çıkartamadım nereden olduğunu... Harun gülümsedi: - İnsan insana benziyor Sayın savcım. Azize de gülümsedi bu sözler üzerine: - Haklısınız Müdür Bey. Neyse, gereken dosyayı yarın iletirim size. Şimdilik iyi geceler. Yorucu bir geceydi. Harun tereddütle atıldı: - Bir eskort vereyim mi Sayın savcım? Etraf çok karanlık ve geç oldu... Azize başını yana eğdi ve manalı bir şekilde cevap verdi: - Biz bu mesleği seçerken zorluklarını da beraberinde seçtik Müdür Bey. Hiç gerek yok. Ben bir kanun adamıyım ve bu tür güçlüklere pabuç bırakmamam lazım. Onun cesaretini ve kendinden emin halini takdir ettiği belliydi. Garip bir duygu ile bu genç hanıma karşı içinde bir sempatinin oluştuğunu fark ederek şaşırdı. Onun sert adımlarla arabasına gidişini izledi. Azize motoru çalıştırdıktan sonra usta bir manevrayla döndürdü arabasına. Yavaşladı ve yanındaki camı açtı. Kolunu çıkardı ve seslendi: - Görüşmek üzere müdür bey... İyi geceler... Harun elini kaldırarak cevap verdi bu sözlere. Arabanın uzaklaşmasını seyretti gözden kaybolana kadar. Bu sırada yanına gelen Hakan'ı fark etmemişti. Onun sesiyle irkildi: - Sayın Müdürüm, dedikleri kadar var değil mi, çok hoş bir hanım... > DEVAMI YARIN