Perihan Hanım kocasın içeri girdiğini görünce merakla baktı onun yüzüne: - Ne oldu? Ne yaptın? Haydar Bey sakin bir şekilde karısının karşısındaki koltuğa oturdu: - Oğlumuz böyle istemiş ve evlenmiş, yapacak bir şey yok Perihan. Hem iyi bir kıza benziyor. Kabulleneceğiz ana baba olarak. Oğlumuzun arzusu. Perihan Hanımın gözleri fal taşı gibi açıldı ve tiz bir sesle haykırdı: - Sen ne diyorsun Haydar! Ben asla bu sokak süprüntüsünü gelinim diye gezdirmem yanımda. Millete maskara mı olacağım, zaten şimdi tefe koyacaklar beni! Haydar Bey omuzlarını silkti: - Bana ne el âlemin dediğinden Perihan? Sanki bu değer yargılarına sahip olanlar kendileri pek mi matah insanlar, konuşturma beni? - Ne yani, bunu sineye çekip bu kadının evde dolanmasına izin mi vereceğim? Asla! Haydar Bey karısının asla fikir değiştirmeyeceğini bildiği için üstelemedi. İşi zamana bırakmayı daha uygun gördü: - Karnım acıktı benim, yemek yiyelim. Perihan Hanım dehşet içindeydi: - Nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun? Nasıl böyle davranabiliyorsun bilmiyorum. Ben bu kadınla aynı sofraya asla oturmam. Haydar Bey omuzlarını silkti: - Sen bilirsin Perihan! Ne diyeyim. Bir de olumlu yanından bak! Çöpsüz üzüm bir kız. İyi de bir kız, terbiyeli, aklı başında. Oğlunun muhakemesini yap sen. Bu kızla evlenme sebebini anlayamadın mı? Perihan Hanım hayretle baktı kocasına, öfkeli bir sesle: - Neymiş o sebep? Diye sordu: - Oğluna pas vermeyen bir kız, aklı başında, oğlunun kararı her zamanki yılışık haliyle elde edemediği bu kızı sadece evlilikle elde edebileceği için düşünmeden aldığı bir karar. Ben burada bu kızcağıza üzülürüm. Oğlunu tanımıyor musun sen? Kadın afallamıştı. Geçiştirmek istedi bu son derece doğru tespiti: - Saçmalama, ben bu kızı istemiyorum evimde... Haydar Bey alaycı bir şekilde güldü: - İstesen de istemesen de oğlumuzun karısı. Ayrıca senin isteyip istememenden önemlisi acaba oğlun istiyor mu bu kızı, bence mesele bu! Bu sırada Şevval salona gelmiş, kapının ağzında çekingen bir tavırla duruyordu. Haydar Bey ona doğru birkaç adım attı ve omzuna elini koyup masaya kadar getirdi... DEVAMI YARIN