Uğur, heyecan içinde bekliyordu!..

A -
A +

Bu konuşmanın ardından Leman Hanım içten içe düşman kesilmişti Neriman'a... O günden sonra mecbur kalmadıkça hiç konuşmadı geliniyle. Ama Neriman aldırmıyordu onun tavırlarına. O kocasıyla mutluydu. Evlendiğinden beri kendi anne ve babasını da görmemişti. Hiç aramamışlardı. Bu dünyada Uğur'dan başka kimsesi olmadığını düşünüyordu artık. Kocası evde yokken âdeta saatleri sayıyordu. Onun gelmesini beklemek bile zevk veriyordu Neriman'a. Tam üç ay geçmişti evleneli. İki buçuk aydır da bulutların üzerinde yaşıyor gibiydi. O gece bütün ev halkı sofraya oturmuşlar, Neriman'ın becerikli elleriyle yaptığı dolmayı yiyorlardı. Genç kadın tam birkaç lokma almıştı ki müthiş bir mide bulantısıyla fırladı sofradan. Koşarak banyoya zor attı kendisini. Emin Bey ve Uğur birbirlerine baktılar merakla. Leman Hanım hiç istifini bozmuyordu. Emin Bey çatalını bıraktı: - Ne oldu bu kıza? Uğur da kalkmıştı sofradan: - Bilmiyorum baba, gidip bakayım. Leman Hanım muzaffer bir eda ile atıldı: - Marazlı herhalde!.. Genç adam ters bir bakış fırlattı annesine ve odadan çıktı. Neriman başını lavaboya dayamış, yüzü sapsarı bir şekilde bekliyordu. Uğur usulca yaklaştı yanına: - Ne oldu Neriman? Hastalandın mı? - Bilmiyorum Uğur. Sabah da böyle oldum. Sen gittikten sonra. Öğlene kadar çok kötüydüm... - Neden bir hastaneye veya doktora gitmediniz? Annem gördü mü senin o halini? Neriman dudaklarını ısırdı: - Gördü, evdeydi... Uğur dişlerinin arasından anlaşılmaz bir şeyler mırıldandı. Sonra müşfik bir sesle: - Haydi hemen hazırlan, hastaneye, acile gidiyoruz. Hemen baktıralım. Neriman başını iki yana salladı: - Telaş etmeye gerek yok Uğur, sabah geçti şimdi de geçer. "Olmaz öyle şey!" Diye bağırdı Uğur. Karısının elinden tutmuş çekiyordu. Neriman üzerine mantosunu aldı. Uğur salon kapısından uzattı başını: - Biz hastaneye gidiyoruz. Neriman kötü. Sabah da böyleymiş ama ilgilenen olmamış. Bu sözleri sarf ederken yan gözle annesine bakmıştı. Leman Hanım hiç oralı olmadı. Emin Bey hemen cüzdanından para çıkartıp uzattı oğluna: - Al Uğur, yanında bulunsun oğlum. Lazım olur. Bizi haberdar et. Arabayı da al!.. Biraz sonra karı koca arabaya binmişler, Uğur direksiyona geçmiş, Neriman da bitkin bir halde başını cama dayamış, hızla hastaneye doğru hareket etmişlerdi. Acil kapısından girer girmez Uğur indi arabadan. Karısının inmesi için yardıma koştu hemen. Hastabakıcıların yardımıyla Neriman sedyeye yatırıldı. Hemşireler güler yüzle karşıladıkları Neriman'ı muayene odasına aldılar. Uğur heyecan içinde bekliyordu... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.