"Ya başına bir şey gelirse?!." -57-

A -
A +

Genç kız derin bir nefes aldı ve bütün gücünü toplayarak: - Yarın Arzu'ya gideceğim öğleden sonra... diye konuştu. Nevin hanımın ileri geri sallanması bir anda bıçak gibi kesildi. Ferit bey sabitleşen bakışlarını halıdan ayırıp kızına çevirdi. Meral tekrar yutkundu: - Evet, öğleden sonra biraz Arzu'ya gidip oturacağım. Nevin hanım kaşlarını çattı: - Yalnız başına olmaz... Yolda belde bir şey gelir başına... - Anne, lütfen mantıklı ol, ne gelecek ki, şurası, iki bilemedin üç sokak ötesi. Biraz yürümüş olurum hem de. Nevin hanım ısrarla bağırdı: - Yalnız başına kapıdan dışarı adım atamazsın Meral bir yere bırakmam seni.. Ya bir şey olursa? Asla olmaz. Ferit bey de karısının sözlerini tasdikleyerek lafa karıştı: - Annen haklı Meral, bizim senden başka bir evladımız yok, sana da bir şey olursa ne yaparız, Allah korusun, sana gözümüz gibi bakıyoruz... O yüzden gitme kızım, ne yapacaksın Arzu'da. Evimizde otur, gözümüzüm önünde ol, Arzu buraya gelsin isterse. Meral silkelendi, duyduklarına inanamıyor gibiydi. Adeta feryat ederek: - Anlamıyorsunuz! Bunaldım diyorum, boğuluyorum diyorum, biraz hava almak istiyorum sadece.... Nevin hanım yüzü bembeyaz bir şekilde onun sözünü kesti: - Her gece çıkıyoruz ya yavrum... - Nereye? Diye haykırdı Meral... Mezarlığa.... Başka bir yere değil... Ferit bey mırıldandı: - Orada da hava var, hem de Serdar'ın yanına gidiyoruz, ne güzel... Bütün aile bir arada oluyoruz orada... Meral artık anne ve babasının bütün inisiyatiflerini kaybetmiş olduklarını dehşet içinde görüyordu. Son derece tedirgin bir şekilde sordu: - Bu bütün bir hayat böyle mi sürecek? Niyetiniz bu mu? Nevin hanım ağlamaklı bir sesle fısıldadı: - Hepimizin bir arada olması ne güzel kızım, tabii ki ölene kadar seni gözümün önünden ayırmayacağım. Yanıbaşımda, dizimin dibinde olacaksın. Çok şükür muhtaç değiliz. Paramız var, bundan sonra baban, sen, ben, geceleri de ağabeyin hep birarada olacağız.. Meral gözlerini açarak fırladı yerinden: - Siz aklınızı yitirmişsiniz, mutlaka bir doktora gitmeniz lazım, tedavi olmanız lazım. Olmaz böyle şey... Ferit bey ve Nevin hanım korkuyla baktılar kızlarına. Yaşlı kadın bir anda çocuklar gibi ağlamaya başladı: - Yoksa sen bizi istemiyor musun? Serdar'ım gibi sen de bırakıp gidecek misin? Bizimle olmaktan sıkılıyor musun? Seni de mi kaybedeceğiz? Meral başını salladı çaresizlikle: - Anne, neden anlamıyorsunuz? Bir yere gittiğim falan yok, sizinle birlikteyim, bütün istediğim biraz yalnız başıma kalmak, yürümek, biraz evden uzaklaşmak, birkaç saat sadece, arkadaşıma gidip bir iki kelime başka şeylerden konuşmak. Yoksa ruh sağlığım bozuluyor, sıhhatimi kaybediyorum. Boğuluyorum. DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.