"Ya ben giderim bu evden, ya da o!.."

A -
A +

Perihan Hanım haberi duyduğu zaman çığlıklar atmaya başlamıştı. Bütün gücüyle bağırıyordu: - İmkânı yok inanmam, bir de çocuk ha? Aman Allah'ım, nasıl olur, ah Tamer, ben seni ne yapayım. Bir mahalle dilberinin çocuğunu torunum diye kucaklamam ben asla... Asla, asla... Dürüye ne yapacağını bilemeden ellerini karnının üzerinde kavuşturmuş duruyordu. Şevval'i eve getirdikten sonra yatırmış, sonra aşağıya inmişti. Perihan Hanım berberden yeni gelmişti. Ne olup bittiğini sorunca çaresiz anlatmıştı emektar hizmetçi olanı biteni. Her şey beklediği gibi gelişiyordu. Hazırlıklıydı bu çılgınca itiraza. Perihan Hanım salonda bir aşağı bir yukarı dolaşıyordu. Öfkesinden gözlerinden ateşler fışkırıyordu sanki. - Nasıl olur böyle bir şey, ben kocamın parasını bu kadına yedirmem. Aman Allah'ım evin içinde bir çocuk. Hayır, hayır, hayıııııııır!.. Dürüye dayanamadı: - Perihan Hanımcığım, sakin olun ne olur... - Nasıl? Nasıl sakin olurum. Ah Tamer... Nerede o? Hemen telefona atıldı. Oğlunun arkadaşında olduğunu tahmin ediyordu. Gece eve gelmemişti Tamer. Böyle zamanlarda genellikle Emre'de kalırdı. Az sonra Emre çıktı telefona: - Alo, Emre, ben Perihan Yazıcıoğlu. Tamer orada mı? Karşı taraftan olumlu cevap almış olacak ki başını salladı: - Verir misin çocuğum telefona... Bir iki saniye sonra tiz bir sesle bağırdı: - Tamer, hemen, ama hemen eve gel, çok kötü şeyler oldu... Çabuk! Telefonu kapattı. Sinirli bir şekilde başını sallıyordu: - Ne yapılacaksa yapılsın, istemiyorum, ya ben giderim bu evden ya da bu mahalle dilberi gider. Aynı evde kalamam artık. Sokağa çıkacak yüzüm kalmadı. Kimselere söyleyemiyorum. Allah korusun bir öğrenilirse bununla oğlumun evlendiği skandala bak sen! Bir de üstüne üstlük hamile ha? Bir sigara yaktı. Derin bir nefes aldıktan sonra Dürüye'ye döndü; - Ne yapıyor o yukarıda şimdi? - Yatıyor hanımım. Yatırdım. Uyuyor, ilaç verdiler. Yüzünü buruşturdu: - Gebersin... Dürüye fısıldar gibi söylendi: - Tövbe, tövbe... Ters bir şekilde Perihan Hanımın kendisine baktığını görünce yutkundu, başını önüne eğdi... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.