"Yakında dede oluyoruz beyim"

A -
A +

Hamilelik Arzu'ya yakışmıştı. Gün geçtikçe kilo alıyor, yanaklarına gelen renk genç kadını daha da güzel gösteriyordu. Doktorun tembihleri doğrultusunda beslenmesine, hayat şartlarına dikkat ediyordu. Ömer ve Kadim Efendi de son derece titiz davranıyorlardı. Her ikisi de ev işlerinin yorucu bölümlerini Arzu'nun üzerinden almışlardı. Ona yardımcı olmak için etrafında dört dönüyorlardı. Bu da Arzu'nun hoşuna gidiyor, iki adamın etrafında pervane olmasına çok gülüyor, hele hele onların beceriksizliklerine şahit oldukça kahkahadan kırılıyordu... Her şey yolunda gibi görünüyordu. Kadim Efendi o gün çarşı ihtiyacı için dışarı çıkmıştı. Bir de emekli maaşını alacaktı. İlk önce bankaya gitti. Oldukça uzun bir kuyruk vardı. Şirketin oradaki bankadan aldığı zamanlarda kolaylıkla işini hallederdi. Ani bir kararla otobüse bindi ve Arif Sıtkı Karaman'ın şirketinin bulunduğu bölgedeki bankaya gitti. Her zaman olduğu gibi tenhaydı banka. Kolaylıkla aldı maaşını. Keyifle dışarı çıkıp otobüs durağına doğru yürümeye başladı. O sırada yanına yaklaşan arabayı fark etmemişti. Birisinin seslendiğini duyunca aniden döndü ve o zaman gördü siyah Mercedes'i. Arif Sıtkı Bey camını indirmiş ve kendisine sesleniyordu: - Kadim, Kadim! Yutkundu. Hemen o taraf doğru yürüdü: - Buyur beyim. - Kadim gel, nasılsın, ne işin var burada? Kadim Efendi hafifçe anlamlı bir şekilde gülümsedi: - Emekli maaşımı almaya geldim beyim. Başka işim yok... Arif Bey arabasından inmişti. Biraz mahcup bir tavırla baktı yaşlı adamın yüzüne: - Kadim, seni severim ben bilirsin, ne olduysa oldu işte, bırak bunları. Nasıl geçiyor günler? Boynunu büktü Kadim: - İyidir beyim. Yuvarlanıp gidiyoruz. Bir sıkıntımız yok. Arif Karaman başını salladı: - İyi, iyi... Sanki bir şeyler sormak istiyor ama soramıyor gibiydi. Kadim anlamıştı onun sıkıntısını: - Çocuklar da iyi Allah'a şükür. Yakında dede oluyorum. Bir bebekleri olacak. İşte o anda Arif Sıtkı Beyin yüzü gerildi. Kızardı. Şakakları zonklamaya başladı. Şaşırmıştı: - Öyle mi... Dede oluyorsun ha? Yani ben de dede oluyorum ha? Kadim gülümsedi başını sallayarak: - Öyle ya beyim, ikimiz de dede oluyoruz. Arif Sıtkı Bey etrafına bakındı sonra arabanın kapısını açtı: - Gel Kadim, bin şu arabaya... Konuşalım biraz... DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.