Sabah her zamanki gibi erken kalkmıştı Pelin öğretmen. Her zaman bu köyde en beğendiği şeylerden biri olduğunu söylediği kahvaltısını yaptıktan sonra dik yakalı bir kazak giydi. Uzun el örgüsü hırkasını da sırtına geçirdikten sonra Arguvan pazarından aldığı ucuz duvar aynasında son bir kez daha kendisine bakıp dışarı çıktı. Ahraz Kadın ocağın başındaydı: - Ahraz Ana ben gidiyorum, sağlıcakla kal... Asla cevap gelmeyeceğini bildiği için beklemeden kapıya yürüdü. Dışarıda inanılmaz temiz bir hava vardı. İnsanın burun deliklerinden ciğerlerine kadar yağ gibi akan temiz, serin hava âdeta insanın damarlarındaki kanı canlandırıyor, daha hızlı akmasına sebep oluyordu. Yavaş adımlarla ilerlemeye başladı. Okulla Ahraz Ananın evi altı yedi dakikalık bir mesafedeydi. Çocuklar ikili, üçlü gruplar halinde el ele tutuşmuşlar okula doğru yürüyordu. Kurudere köyündeki bütün talebeler gelmişti. Ama civardaki iki köyün öğrencileri daha ortalarda yoktu. Pelin endişe ile çıktı okulun kapısına. Köyün girişine bakmaya başladı. Gelen giden görünmüyordu. Derken yaklaşan cipi fark etti. Arkasından gelen askerî kamyoneti de sonra gördü. Cip homurdanarak durdu okulun önünde. İçinden uzun boylu, esmer, yakışıklı bir jandarma subayı indi. Yeşil gözleri zekice parlıyordu. Tam Pelin'in karşısında durdu ve kendini tanıttı: - Ben Arapdere Jandarma karakol komutanı Asteğmen Murat Ergin, öğretmen hanım. Devriye çıkmıştık. Çocukları gördüm okula gelirken. Kamyonetle getirdik. Gerçekten de cipin arkasına yanaşan kamyonetten çil yavrusu gibi dağılmışlardı çocuklar. Pelin şaşkınlıkla gülümsedi: - Ben de merak etmiştim. Teşekkürler komutan. Zahmet olmuş. Çocuklara döndü: - Haydi, oyalanmadan önce teşekkür edin komutana sonra sınıfa... Çocuklar söyleneni yaptılar. Pelin, Murat'a döndü o anda onun dikkatle kendisine baktığını görüp şaşırdı. - Tekrar teşekkür ederim. Siz yenisiniz galiba. İhsan komutan gitti mi? - İhsan komutanın tayini çıktı öğretmen hanım. Ben de birliğime iki hafta önce teslim oldum. Acemiliğimden sonra buraya verdiler beni. Aslen İstanbulluyum. Pelin rahatlamıştı. Gülümsedi: - Ben de İzmirliyim. Çok sevindim sizi gördüğüme. Adım Pelin... Genç adam hayran bakışlarını alamıyordu genç kızın yüzünden. Kaşlarını kaldırdı Pelin: - Şimdi derse girebilir miyim? Murat toparlandı hemen ve koşar adımlarla cipe bindi... > DEVAMI YARIN