Ayağa kalkmıştı Aylin... Fazıl Bey bembeyaz yüzüyle çaresizce ve yalvarırcasına bakıyordu genç kıza. - Ne desen haklısın kızım... Yerden göğe kadar haklısın. Bunun açıklaması yok! Bunun bahanesi yok! Bunun telafisi yok... Kendini tutamadı ve hıçkırarak ağlamaya başladı. Aylin şaşırmıştı. Koskoca adam küçülmüştü âdeta. Başını masaya koyduğu kollarının arasına gömdü. Genç kız şaşkındı. Bir süre bekledi onun sakinleşmesini. Sonra dayanamadı, kalkıp yanına gitti. omzuna dokundu hafifçe: - İyi misiniz efendim? - Ben... Ben çok kötü bir insanım kızım. Doğru yaptığımı zannettim hep. Oğlumun hayatını mahvettim, senin hayatını mahvettim. Gelinimin hayatını mahvettim. Neden? Hep doğru bildiğim şeyler için. Ama hepsi yanlışmış. Hayatta en önemli şey sevgiymiş. Bunu şimdi anlıyorum. Nice kalpleri paramparça ettikten sonra... Ben neden yaşıyorum ki!.. Başını kaldırıp genç kızın yüzüne baktı: - Haklısın kızım, benim ağzımı açmaya bile hakkım yok... Bari bunun için bağışla beni. Seni rahatsız ettiğim için affet. Hâlâ hata yapmaya devam ettiğim için kahrediyorum kendime. Aylin şaşkındı. Yutkundu. Yerine oturdu. Söyleyecek bir şey bulamıyordu. Bir müddet konuşmadılar. Fazıl Bey sessizce ağlamaya devam ediyordu. Aylin ayağa kalktı: - Benim gitmem lazım. İzninizle... Ahmet Fazıl Bey yalvaran gözlerle baktı genç kızın yüzüne: - Yavrum... Seni bir daha göremeyecek miyim ben? - Görüşmesek daha iyi olur inanın... Beni merak etmeyin, ben çok iyi ve mutluyum... Yaşlı adam âdeta haykırdı: - Baban... Baban da burada kızım... Aylin acı bir şekilde gülümsedi: - Babam İzmir'de efendim. Benim bir tek babam var. O da İzmir'de, beni bekliyor. Kapıya doğru yürüdü. Tam bu sırada duydu gürültüyü. Fazıl Bey masanın yan tarafına yığılmıştı. Şaşkın bir şekilde baktı yerde yatan adama. Sonra hemen koştu. Gömleğinin yakasını açtı. Boğazından hafif hırıltılar geliyordu yaşlı adamın. Hemen kravatını çıkardı. Kendi kabanını başının altına destek yaptı. Nabzını kontrol etti. Ve kapıya atıldı. Sekreter kadın masasında oturuyordu: - Hemen bir ambulans çağırın, Fazıl Bey kalp krizi geçiriyor!.. Sekreter gözlerini çılgın gibi açarak fırladı masasından. Kapıdan yerde yatan adamı görünce bir çığlık atarak koştu dışarıya. Az sonra birkaç kişi gelmişti odaya. Aylin gereken müdahaleyi yapıyor adamın yanından ayrılmıyordu. O anda Onur'un sesi çınladı kulağında: - Aylin!.. Genç kız başını çevirdi ve genç avukatı görünce dudaklarını ısırdı: - Yardımcı ol Onur. Fazıl Bey kalp krizi geçiriyor. Onur hemen odaya doluşan kalabalığı boşalttı. Az sonra ambulans gelmişti... > DEVAMI VAR