Yan gözle genç kızı süzüyordu!..

A -
A +

Serdar kırmızı bermuda bir şort giymişti. Üzerinde beyaz bir tişört ve ayaklarında terlikler vardı. Pelin mahcup bir şekilde hemen hareketlendi: - Size şimdi soğuk limonata getiririm efendim. Genç adamın hoşuna gitmişti bu ikram. Bu devirde sokaklarda satılan yüzlerce çeşit meyve suyu, gazoz cinsi içecek varken soğuk limonata ikramı hem ilginç hem de güzeldi. Pelin devam etti: - Arka tarafta yediveren bir limon ağacımız var. Üzeri her mevsim limon dolu. Ondan yapacağım. Biraz beklerseniz eğer... Serdar keyifle salladı başını. Tahta sandalyelerden birine oturdu. Islak toprak kokuyordu etraf. Yeni sulanmıştı bahçe. Güneş birkaç dakika içinde her tarafı kurutacaktı ama olsun. Yine de şu andaki toprak kokusu ve nemlilik keyif veriyordu insana. Gerçekten de yakıcı bir güneş vardı ve âdeta kavuruyordu insanı. On dakika olmamıştı ki Pelin göründü. Beyaz bir örtü kaplı tepsinin içinde bir cam sürahi vardı ve ağzına kadar sapsarı limonata doluydu. Sürahinin içinde buzlar yüzüyordu. Dikkatle bardağa koydu ve Serdar'a uzattı. - Çok teşekkür ederim. Nefis kokuyor. Pelin kıkırdadı: - Limonumuz çok güzeldir. - Burası zaten cennet gibi bir yer. Kışın da böyle güzel mi? Omuzlarını kaldırdı genç kız: - Kışın burada kalmayız. Mesudiye'de evimiz var. Babam yine de her gün olmasa bile gün aşırı gelir bakar ama kışları köydeki evdeyiz. Ben zaten İzmir'deyim. Okuyorum orada. Serdar yanındaki sandalyeyi uzattı: - Otursanıza... Nerede okuyorsunuz? - Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde. Öğretmen olacağım inşallah. Genç adam arkasına yaslandı: - Harika... Ben doktorum. Babam da doktor. Bizde artık aile mesleği oldu doktorluk. Ama edebiyatı çok severim. Annem de psikoloji mezunu ama o çalışmıyor. Sustular. Serdar yan gözle genç kızı süzüyordu. Pelin biraz daha rahat görünüyordu. O ilk anlardaki çekingenlik ve mahcupluk yoktu. - Burada tarihî kalıntılar da varmış... Başını salladı Pelin: - Evet, Knidos Harabeleri var. Dorlar kurmuşlar. M.Ö. yedinci yüzyılda. Yarımadanın tam ucunda. Görülmeye değerdir. Serdar gülümseyerek dinliyordu genç kızı. Yüreğinin ona doğru akıp gittiğini hissediyordu.. > DEVAMI YARIN.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.