"Yardımınız olmasa çok zorlanacaktım"

A -
A +

Onur sabah uyanır uyanmaz resepsiyonu arayarak bir bardak portakal suyu ve küçük bir sandviç söyledi. Tıraş olduktan sonra kahvaltısını yaptı ve giyindi. İşe nereden başlayacağını bilemiyordu. Tam otelden çıkmak üzereyken cep telefonu çaldı. Arayan Fikret'ti. - Günaydın hocam, nasılsın? - Sağ ol Fikret, şimdi çıkıyordum ben de... Karşıdaki ses heyecanlıydı: - Baksana hemen buraya gel. Babamla konuştum. Emekli Sandığında bir arkadaşı var. Senin şu aradığın adam emekli olmuş olabilir. Oradan kayıtlarına ulaşabiliriz sanıyorum. Onur sevinçle bağırdı: - Harikasın yahu! Hemen geliyorum. Hemen bir taksiye atladı. Fikret'in ofisinin adresini verdi. On dakika sonra bir gün önce geldiği ofiste, aynı koltukta oturuyordu. Fikret açık renk takım bir elbise giymişti: - Adamın adından kayıtlara ulaşabiliriz. Ben yardımcımı da nüfus idaresine gönderdim, vukuatlı nüfus örneğini çıkarttıralım. Oradan da Emekli Sandığına gidecek. Yardımcı olalım sana. Sonra kinayeli bir şekilde gülümsedi: - Sen her ne kadar neden bu işi yaptığını söylemekten kaçınsan da... Onur sakindi. Bir kahkaha attı: - Merak ettin değil mi? Ne olur kızma bana. Zaman içinde anlatırım. Meslekleriyle ilgili bir sohbete daldılar. Tam kahvelerini yudumlarlarken kapı açıldı ve Fikret'in babası ünlü avukat Adnan Tokoğlu içeri girdi. Onur heyecanlanmıştı. Saygıyla tokalaştı yaşlı adamla. Adnan Bey uzun boylu, beyaz saçlı, oldukça yakışıklı bir adamdı. Son derece samimi davrandı Onur'a. - Meselenin ne olduğunu bilmiyorum ama aradığınız kişiye ulaşabilmek için elimden gelen yardımı yaparım. Eğer İzmir'de oturuyorsa hâlâ bulmanın zor olacağını sanmıyorum. Onur sevinçle gülümsedi: - Çok teşekkür ederim efendim. Sizin yardımlarınız olmasa eminim çok zorlanacaktım. Adnan Bey, Onur'un tam karşısındaki koltuğa oturmuştu: - Bu şekilde tek bir isimle birisini bulmak çok kolay olmayabilir. Hoş şimdi artık bütün kayıtlar bilgisayar ortamına yüklendi ama yine de bunun da bazı güçlükleri olabiliyor. Bir şeyler yaparız sanıyorum. Ardından meslekleriyle ilgili konuşmaya başladılar. Onur karşısındaki ünlü avukatın insanların üzerindeki etkisine ve derin hukuk bilgisine hayran kalmıştı. Sohbetin nasıl uzayıp gittiğini farkına bile varmadan kapı açıldı. Araştırma için giden yardımcı dönmüştü. Elindeki kağıtları Fikret'in masasının üzerine bıraktı. Onur ayağa fırladı hemen. Cevat Ersan'la ilgili nüfus bilgileri ve Emekli Sandığı verileri gelmişti. Fikret gözlüğünü takıp okudu kağıtları: - Aradığımız adam on beş yıl önce emekli olmuş. Sicil numarası burada. Nüfus kayıtları da İzmir'deymiş. İzmir Karşıyaka nüfus idaresine kayıtlı. Bir çocuğu var ama onu da evlat edinmiş. Onur dudaklarını ısırdı. Bu yaptığı araştırmada önemli bir adımdı... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.