Yaşadıklarını düşündü bir an

A -
A +

Nejat hastaneye iner inmez hemen hemşireler ve hastabakıcılar tarafından sarıldı etrafı. Herkes son derece kibar bir şekilde ilgileniyordu genç adamla. Doktor sevimli bir insandı. Nejat'ın İngilizcesi doktoruyla anlaşmasına yetiyordu. Kan tahlilleri ve tomografiler alındı. Doktorun söylediğine göre ertesi gün sabah ameliyata alınacaktı ve bu mesele yüzde doksan kökünden halledilecekti. Genç adam heyecanlıydı. Türkiye'ye telefon etmek istediğini söylediği zaman doktorun yüzü bir an karıştı. - Bence şimdi aramayın, biz hastalarımızın ameliyat öncesinde heyecanlanmalarını istemeyiz. Bu mesele de sizin sinir sisteminizle ilgili bir konu olduğu için lütfen kurallara uymanızı isteyeceğim. Biz Türkiye'ye buraya geldiğinizi ve tedaviye başlandığı haberini zaten ilettik. Merak etmeyin. Şimdi siz keyfinize bakın. Akşam dokuzdan sonra hiçbir şey yemeyeceksiniz. Ama ondan önce yemeğinizi yiyin. Bu gece rahat bir uyku uyuyun. Size tedavinizin sonucu hakkında mükemmel bir yüzde veriyorum ama ameliyat zorlu bir ameliyat. Uzun sürecek. Nejat teşekkür etti. Rahat bir yolculuk yapmıştı. Yolun uzun bir kısmını uyuyarak geçirmişti. Şu anda heyecanının yanı sıra içinde büyük bir özlem vardı. Bahar'ı merak ediyordu. Geldiği zaman onun sesini duyacağını düşünmüştü ama aramamıştı Bahar. Şimdi doktorun söylediklerini de değerlendirince anlıyordu. Demek ki heyecanlanabilir endişesiyle karısıyla konuşmasına izin verilmeyecekti. Gözlerini kapattı. Yaşadıklarını düşündü bir an. - İyi ki karım var... diye geçirdi içinden. Buradan yürüyerek çıkabilirsem mükemmel bir hayatımız olacak. Onu çok ama çok mutlu edeceğim. Bütün badireleri atlatacağımıza inanıyorum ben... Biraz sonra ikinci filmlerin çekilmesi için tekrar röntgen servisine götürüldü. Yorulmuştu genç adam. Belki beş kere kan alınmıştı. İki tomografi çekilmiş, iki de film çekilmişti. Bütün bu işlemler bittikten sonra mükemmel bir yemek geldi odasına. Çorba, salata ve biftekten oluşan yemeğini yedi. Yemekten sonra gelen hemşire koluna bir şişe serum taktı ve gülümseyerek: - Bundan sonra bir şey yemeyeceksiniz. Size serumla birlikte bir de yatıştırıcı veriyoruz. Az sonra rahat bir uyku uyuyacaksınız. Sabahleyin de ameliyata gireceksiniz. Bir isteğiniz olursa yanınızdaki butona basın. Bu gece ben nöbetçiyim. - Çok teşekkür ederim, çok naziksiniz. Hemşire sevimli bir tebessümle baktı genç adama. Serumun içine bazı ilaçları ekledikten sonra yavaşça odadan çıktı. Nejat yumuşacık yatağın içine bıraktı kendini. Gerçekten de biraz sonra bedenine yayılan uyuşukluk onu sabaha kadar sürecek deliksiz bir uykuya dalmasına neden oldu. Nejat gelecekle ilgili mutlu hayaller kurarken artık bir daha Bahar'ı göremeyeceğini aklının köşesine bile getirmiyordu. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.