Genç kız tedirgindi. Tanımadığı genç bir adamın yanında, onunla birlikte yürüyüş yapmasının doğru mu yanlış mı olduğu konusunda ikilem yaşıyordu. Genç adamın sesiyle irkildi: - Benim adım Kenan. Samatya'da oturuyorum. Ya siz? Dudaklarını ısırdı genç kız, fısıldadı: - Serpil. Ben de Kocamustafapaşa'da oturuyorum. Genç adam gülümsedi: - Memnun oldum. Ben aslında İzmit'teyim. İş yerim de orada. Buraya bir iş için gelmiştim. Yaklaşık bir aydır buradayım. İşim daha da sürecek gibi. Samatya'daki ev bir arkadaşımın. Boş duruyordu. Bir iki parça eşya attık içine, ben kalıyorum. Nereden baksanız birkaç ay daha burada kalmam gerekiyor. Ben ev dekorasyon işleriyle uğraşıyorum. Burada, Bakırköy'de büyük bir iş aldık. Başında durmam gerekiyor. İşçilerle uğraşmak kolay değildir. Başıboş bırakamazsınız. Onun için iş bitene kadar ben de burada kalmaya karar verdim. İzmit'teki ofiste ortağım duruyor. Serpil dikkatle dinliyordu genç adamın anlattıklarını. Kenan devam etti: - Spor yapmadan güne başlamak hiç âdetim değildir. İzmit'te zaten salona gidiyorum ama burada sadece bu sahil boyunca sabahları yapabildiğim bir yürüyüşle, koşuyla yetinmek zorundayım. Siz de düzenli yapıyorsunuz değil mi? Serpil adımlarını genç adama uydurmaya çalışarak cevap verdi: - Fırsat buldukça. Demin de dedim ya, her zaman mümkün olmuyor. - Çalışıyor musunuz? Serpil yutkundu: - Hayır, ben ev kızıyım. Ailemle birlikte oturuyorum. - Harika... Benim de bir annem var. Babamı geçen yıl kaybettim. Bir de ablam var ama o memlekette. Biz aslında Sivaslıyız. Annem bazen benim yanımda bazen de ablamın yanında kalıyor. Babam zamanında İzmit'e gelip yerleşmiş, bir ev yapmış. İşini kurmuş. Şimdi ben devam ettirmeye çalışıyorum. Sivas'la bağımız pek kalmadı. Bir tek ablam orada. O evli, iki çocuğu var. Eşi de Sivaslı ve orada çalışıyor. Serpil kalbinin hızlı hızlı attığını fark etti. Tedirgin olmuştu hissettiklerinden. Rahatsız bir şekilde bakındı etrafına. Kenan hemen atıldı: - Neyiniz var? Rahatsız mı oldunuz? Genç kız telaşla kaldırdı başını ve genç adamın gözlerinin içine baktı: - Hayır, hayır, rahatsız değilim. Sizi tanıdığım için çok memnunum aslında... > DEVAMI YARIN