"Yasemin senin kızın Sena!.."

A -
A +

Yasemin hiç konuşmuyordu. Allak bullak olmuştu beyni. Korkunç bir merak vardı içinde. Annesinin yüzünü hayal meyal hatırlıyordu artık. Annesini merak ediyor, ona kafasında bir biçim vermeye çalışıyor ama çoğu şeyi eksik kalıyordu. Hiçbir kalıba oturtamıyordu onu. Feraye Hanım devam etti: - Anneler farklıdır güzel kızım. Annelik çok başka bir duygudur. Ona sahip olmayan bilemez. Bambaşka bir şeydir o. Hepimizin hayatında yanlışları var muhakkak. İnsanları yanlışları için yargılamak bize düşmez. Yasemin gözlerini kısarak başını iki yana salladı: - Bu yanlış benim hayatımda çok önemli şeyler yaptı ama. Ben bunca senedir bir anneye hasret kaldım. Ana kucağına hasret büyüdüm. Ona en çok ihtiyacım olduğu zamanlarda yanımda yoktu. Yanlışını yaşıyordu çok uzaklarda. Bunu nasıl affetmemi beklersiniz? Feraye Hanım iki elini yana açtı: - Bunun kararını sen vereceksin kızım. Benim diyeceklerim bu kadar. - Annemin yanlışı Sinan'la kuracağım mutlu bir yuvaya da engel gördüğünüz gibi... *** Sena bir sigara daha yakarak saatine baktı. Feraye Hanım hava limanından telefon edip yolda olduğunu bildirmişti gelinine. Evde olmasını istemiş, kendisiyle konuşacak önemli şeyleri olduğunu söylemişti. Burhan Bey oldukça yoğun toplantıları olduğu için sabah erkenden gitmiş, öğlene doğru telefon ederek geç geleceğini bildirmişti. Sinan ise zaten evde değildi. Babasıyla yaptığı gergin konuşmadan sonra zamanının çoğunu evden dışarıda, arkadaşlarıyla geçiriyordu. Sena sigarasını bitirmeden kül tablasına bastırdı. Pencereye doğru yürüdü. Birkaç kez daha Burhan Beyle konuşmayı denemiş ama aynı olumsuz tavırla karşılaşmıştı. Bu düşünceler içinde yoğrulurken siyah bir Mercedesin köşkün bahçesine girdiğini görerek kapıya doğru koştu. Feraye Hanım yorgun bir yüzle indi arabadan. Ağır adımlarla köşke doğru ilerledi. Sena heyecan içinde merdivenlere kadar çıkmıştı: - Hoş geldiniz anne! Ne haberler getirdiniz? Yaşlı kadın elini kaldırdı: - Dur kızım, hele bir soluklanayım. Kolay değil aynı gün onca yolu gidip gelmek. İçeri girdiler birlikte. Köşkün emektar hizmetçisi Halime Hanım hemen büyükhanımın kahvesini getirdi. Sena sigara üzerine sigara yakıyor, endişe ve merak içinde kayınvalidesinin öğrendiklerini anlatmasını bekliyordu. Feraye Hanım kahvesinden bir yudum alarak başını kaldırdı: - Buldum Yasemin'i. Çok güzel, çok hanım bir kız. Aklı başında, terbiyeli. Ama... Sena gözlerini kıstı: - Neler oldu anne? Ne olur hemen söyle... Feraye Hanım gelinini yüzüne dikkatle baktı: - Her şeyi kaldırabilecek kadar güçlü müsün Sena? Kadın şaşırmıştı. Durakladı: - Bu ne demek anne? Tabii ki güçlüyüm, ne var ki? Feraye Hanım arkasına yaslandı: - Sena, Yasemin senin kızın. Yıllardır görmediğin kızın. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.