Yastıkların altında para çantası vardı!

A -
A +

Yemeklerini bitirdikten sonra Münevver Hanımın meşhur sakızlı muhallebisini yemeğe başlamışlardı. Ozan annesine döndü. Biraz çekingen bir ifadeyle: - Hafta sonu gezi var okulda... Uludağ'a gidiliyormuş... Yaşlı kadın dikkatle baktı oğluna. Ozan umursamazmış gibi davranıyordu ama ana yüreği onun bu geziye katılmak için can attığını anlamıştı. - Sen de git oğlum, bir değişiklik olur... - Gidemem anne.. Elli milyon istiyorlar. İki gün kalınacak. Yemek, içmek, yatmak da içinde. Aslında bütün bunlara bakınca çok ucuz ama bize göre pahalı. Münevver hanım dudaklarını ısırdı. Hiçbir şey söylemedi. Ozan son lokmasını da yuttuktan sonra kalktı: - Ellerine sağlık anacığım. Bir de çay içeriz üstüne değil mi? Gülerek başını salladı kadın: - Tabii yavrum, tabii içeriz, şimdi koyacağım ocağa. Ozan sofranın toplanmasında yardım etti annesine. Sonra oturma odasına geçip televizyonun kumandasını alıp karıştırmaya başladı. Münevver Hanım bulaşığını yıkadıktan sonra kendi odasına girdi. Yüklükteki yastıkların altından siyah bez bir çanta çıkardı. Bütün birikimi buradaydı. Evinin bütçesini yaptıktan sonra arada bir arttırdığı birkaç kuruşu acil ihtiyaçlar için kaldırıp bu çantanın içine koyuyordu. Yavaş yavaş saydı parasını. Beş yüz milyona yakındı. İçinden yetmiş beş milyonunu ayırıp diğerlerini kaldırdı. Parayı katlayıp elbisesinin cebine koydu, oturma odasına geçti. Oğlunun yanına oturdu. Cebindeki parayı çıkartıp uzattı: - Al yavrum, o geziye git. Yirmi beş milyon da harçlık koydum. Bir değişiklik olur senin için. Git, eğlen arkadaşlarınla. Ozan hayretle annesinin elindeki paraya baktı: - Anne, hiç gerek yok, o kadar önemli değil inan ki... Gitmesem de olur. Alt tarafı bir gezi. Münevver Hanım kaşlarını kaldırdı: - Ben gitmeni istiyorum ama. Bunaldın imtihanlardan, yorgun düştün. Biraz açılır, ferahlarsın. Bu para bizi sarsmaz oğlum, iki üç kuruş kenarda paramız var. Yeniden biriktiririz. Ozan çok duygulanmış, aynı zamanda da çok sevinmişti. Sarıldı annesinin boynuna: - Hayatımdaki en güzel şeysin sen Münevver Akdoğan. İyi ki benim anamsın, iyi ki varsın. Sevgiyle okşadı Münevver Hanım oğlunun başını. - Ben de hafta sonunda şöyle bir tatil yaparım keyfimce. Biraz muzır bir gülümsemeyle söylemişti bu sözleri. Ozan onun nasıl bir şaka yaptığını hemen anlamış olacak ki sitemkâr bir şekilde cevap verdi: - Aşk olsun sana ana... Benim varlığım yoruyor mu seni? Münevver Hanım bir kahkaha attı: - Biliyordum böyle diyeceğini. Yok oğlum, sen eğlendiğin zaman ben de eğlenirim. Senden başka neyim var ki... Gönlünce bir hafta sonu tatili yap. Arada bir insanlar kendine böyle zaman ayırabilmeli... Neşe içinde gülüştüler. Ozan'ın içi içine sığmıyordu. Bu geziye gitmek istemesinin asıl sebebi Zeynep'ti... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.