Yazık bu gençliğe

A -
A +

Bu ülkede; bir... "Beyaza, siyah" diyenlerin kökünü kurutamadık... Bu ülkede; iki... "Üç kuruşluk menfaat için" bin takla atanları temizleyemedik... Bu ülkede; üç... "Kendilerini kurtarmak için, başkalarını feda eden" ahlâksız zihniyeti tepeleyemedik... Bu ülkede; dört... "Düzenleri uğruna, vurdulu kırdılı rant gurupları" türetenleri baş tacı etmekten vazgeçemedik... Bu ülkede; beş... "Yiğide hakkını, dürüste apoleti, düşküne yardım elini" veremedik... *** Geçtiğimiz hafta sonu oynanan F.Bahçe - Beşiktaş derbisi öncesi, gerek basında, gerekse kamuoyunda koparılan fırtınalar yüzünden, keman yayı gibi gerilerek gelinen pazar, yerini tam aksine sakin bir ortama bırakıp geride kaldı... Halbuki biz, neler bekliyorduk, neler... Kan, küfür, tutuklama, isyan, feryat! Oysa kardeş payı yapılan puanlar sayesinde, sanki mağdur olanı olmayan bir kavganın yok oluşunu izledik... Evli evine, köylü köyüne... Zaten, F.Bahçe'den taraftarı, insanüstü bir şeyler beklemiyordu ki... Evlerine şarkılar söyleye söyleye döneceklerine ihtimâl verilmiyordu ki... Çünkü, eldeki şeker de, un da, tahin de belliydi... Bu helvanın nefis olması için ortam yoktu ki... F.Bahçeli taraftar 50 bin kişiyle gövde gösterisi yapmanın ötesinde, en azından ligin tozunu atan Beşiktaş'a yenilip, erken havlu atmamanın sevincini yaşadı sadece... Buna da "Şükür" buna da "Eyvallah" dedi... *** Son yılların saha içi ve dışı en temiz maçlarından biri olan son derbide, zihinlerde kalan goller, hatalar ve manzara haricinde asla tasvip görmeyen "Karaborsa" yine her yolda, her sokakta kol gezdi, durdu... Öyle ki, Eminönü'nden bindiğimiz şehirhatları vapuru, Kadıköy rıhtımına yanaştığında, genç karaborsacılar "Hoşgeldiniz... Bilet lâzım mı, bilet ?" kibarlığıyla karşıladı bizi ! Rıhtımla, Saraçoğlu Stadı arası yaklaşık 2 kilometrelik bir yoldur... İnanın, bu 2 kilometrelik yolda, yüzlerce karaborsacı ile burun buruna geldik, onların "Bilet lâzım mı, bilet" sorularına yüzlerce defa "Hayır" cevabını vermek zorunda kaldık... İşin en acı yanı, bu karaborsacı dediğimiz kişilerin hepsinin 17 ile 25 yaş arasındaki gençler olmasıydı... Hepsinin eli ayağı düzgün, öyle saç sakal birbirine karışmış, kabadayı görüntüsünden uzak insanlar olmasıydı... Bu gençlerde, kendilerini bu yola iten şartların ve kanunsuz yaptıkları bir ticaretin zorluğu asla yüzlerinde görülmüyordu... Polisten korkmuyorlardı, çünkü iki adım yanlarındaki polise rağmen satış yapıyorlardı.. Hâttâ ve hâttâ, Saracoğlu Stadı'nın yanındaki karakolun çevresi, karaborsacıların en yoğun olduğu bölgeydi... *** Fiyatları gerçek fiyatlarının altında satılan bu biletler nasıl mı bulunuyor? Her maçta, tribün liderlerine tahsis edilen binlerce biletten çok az bir kısmı, bedava olarak belli kişilere dağıtılıyor... Geri kalan ise liderler vasıtasıyla çalıştırılan gençlerin eline tutuşturuluyor... Ve bu gençlere "Bana şu kadar para getir... Biletleri kaçtan satarsan sat" deniyor... Yani, karaborsada satılan biletler, tribün liderlerine öyle bir rant getiriyor ki, kimse onları bu saatten sonra, bu sevdalarından artık vazgeçiremez... Kol kaptırılmış, cüzdan çarptırılmış bir kere... Yönetimlerin "Sus payı" olarak dağıttıkları ama ortalıkta bir sürü karaborsacıyı türettiği bu çirkin görüntüye sebep olanlar, şimdi artık isteseler de bu pisliği kolay kolay temizleyemez... O genç çocuklar, polisten korkmuyor, satış yaptığı kişiden çekinmiyorsa, bunun altında daha büyük güçlerin olduğu apaçık ortadadır... Kulüp idare edeyim derken kanunsuzluğa teşvik yatırımı yapanlar, üç kuruşluk menfaatleri için, gencecik beyinleri ne yollara sürüklüyor... *** Yazık bu anlayışa, yazık bu gençliğe ve yazık bu devlete... Vurdumduymazlık, görmemezlik ve de ahlâksızlık damarlarımızda kan olmuş dolaşıyor... Türk futboluna, kin tohumları, kan, nefret, düşmanlık şırınga edenlerin sorumsuzlukları karşısında, sorumlu olacak "Babayiğitler" arıyoruz... Bulamayacağımızı bile bile arıyoruz, arıyoruz, arıyoruz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.