Coşkun bu zamansız kahkahadan tedirgin olmuştu. Arzu hâlâ gülüyordu. Sonunda eliyle ağzını kapatarak gülmekten kızarmış gözleriyle baktı Coşkun'a: - Ne olur kızma, dalga falan geçtiğim yok. Böyle enteresan bir evlenme teklifi beklemiyordum inan ki. O kadar hoşuma gitti ki... Coşkun yumuşamıştı. Yaramazlık yapmış bir çocuk edasıyla gözlerini kaçırdı. Arzu derin bir nefes aldı ve öne doğru eğildi: - Biliyor musun, seni tanıdıktan sonra evlenmeyi düşünmeye başladım ben. Tabii ki seninle evlenirim Coşkun. Sen hayatımda karşılaşabileceğim en düzgün insansın. Genç adam sevincinden ne yapacağını bilemedi. Keyifli bir tebessüm yerleşiverdi dudaklarına. Yeşil gözleri parlıyordu. Başını eğdi: - Ben seni çok seviyorum Arzu! kendimi çok tarttım bu konuda, hissettiklerim nedir diye, duygularım ne ifade ediyor diye, geceler boyu düşündüm. Seni görmediğim günlerimin nasıl geçtiğini analiz ettim. Gördüm ki beynimin bir kenarında hep bir yerde duruyorsun, seni özlüyorum, seni gördüğüm zaman heyecanlanıyorum. Seninle bir arada olduğum zaman, zaman kavramını yitiriyorum. Müthiş bir keyif alıyorum seninle olmaktan. Arzu başını yana eğdi: - Ooo, desene sen bitmişsin be aslanım... Coşkun güldü: - Deli kız! Hâlâ şaka yapabiliyorsun.... Arzu arkasına yaslandı: - Benim de duygularım seninkinden farklı değil Coşkun. Ben de seni özlüyorum, merak ediyorum, endişeleniyorum, sevinçlerinle seviniyorum. Her şeyin senin istediğin gibi olmasını istiyorum ve seninle olmaktan keyif alıyorum. Coşkun ellerini tuttu Arzu'nun: - Öyleyse evlenelim... Genç kız başını salladı: - Tamam evlenelim! Birbirlerine sevgiyle baktılar. Bir süre konuşmadan verdikleri bu kararın sevincini ve keyfini yaşadılar. Coşkun ayaklarının yerden kesildiğini hissediyordu. Bir çocuk gibi koşmak, bağırmak, içindeki coşkuyu bir şekilde dışarıya çıkarmak için dayanılmaz bir istek duyuyordu. Kendine hakim olarak mırıldandı: - Önümüzdeki hafta sonunda Salihli'ye gideceğim. Anne ve babama açacağım bu konuyu. Sen de söyle. Beklemenin bir anlamı yok. Arzu sessiz ve gözleri kapalı bir hâlde, mutluluktan uçuyordu...