Kadriye yutkundu. Yıldız ve Sabri'nin varlığından aldığı cesaretle üsteledi: - Çocuğun okulu kalacak ama. Yakındaki bir yere kayıt yaptırmak zorundayız. Nakil belgesini verdiler bana Genç'teki okuldan. Buraya götürüp yazdıracağım sadece. Sermet elinin tersiyle kafasına vurdu Kadriye'nin: - Bak şimdi geberteceğim, ben ne diyorum o ne diyor yahu! Yıldız bu manzara karşısında tiz bir sesle bağırdı: - Hooop! Dur bakalım Sermet Efendi... Burası benim evim, benim evimde kimseye el kaldıramazsın sen... Ne yaptığını sanıyorsun. Kadın haklı, çocuğun okulu her şeyden önemli. Kadriye'ye döndü: - Sen yarın sabah gel kızım buraya beraber gider hallederiz. Bakma bunlara. Sermet şaşırmıştı. Hayatında ilk defa bir kadın kendisine bağırmış ve azarlamıştı. Yardım istermiş gibi Sabri'ye baktı. Sabri kaşlarını kaldırdı: - Kadınlar haklı, önce çocuğun okulu... Sermet dudaklarını ısırdı. Öfkelenmişti ama belli etmemeye çalıştı. Böyle giderse bu Yıldız denilen kadının yüzünden diklenmeye de başlardı Kadriye. - İyi, yarın gidin Yıldız ablayla... Gerekeni yapın. Yıldız atıldı: - Gidin demekle olmaz, çıkar üç beş kuruş da para ver kıza. Burası İstanbul, Bingöl'e benzemez. Burada nefes almak bile parayla... Sermet başını salladı: - Veririz, veririz... Gece bir müddet daha oturdular. Çay içtiler, sütlaç yediler. Çocuklar uyumuştu. Kadriye gitmek için sabırsızlanmıyordu. Sonunda Sermet de kalktı ayağa: - Bize müsaade, Allah razı olsun, her şey çok güzeldi. Sabri hareketlenmişti: - Ben sizi kamyonetle bırakayım. Yokuşu şimdi çocuklar kucağınızda çıkamazsınız. Yıldız'la vedalaşıp kamyonete bindiler. Sermet'in yüzü asıktı. Yolun ortasına geldikleri zaman çekinerek yutkundu. İçini kemiren şeyi soracaktı Sabri'ye. - Sabri Ağabey, sen nasıl izin veriyorsun Yıldız yengenin böyle konuşmalarına, yoksa evde onun sözü mü geçiyor? Kadının dediği mi oluyor? Sabri gülümsedi: - Burası İstanbul hemşerim, burada her şey farklı... O da fikrini söylüyor, ben de... Sermet alaycı bir tavırla güldü: - Ne diyeyim, sen dizginleri salmışsın be ağabey... Sabri sadece gülümsemekle yetindi. O arada eve gelmişlerdi. Kadriye korkuyla indi arabadan... >> DEVAMI YARIN