Fazıl Sabri Bey beyazlamış saçlarının yanı sıra biraz kilo almıştı geçen senelerin sonunda. Ama her zaman prensip sahibi ve kendisine dikkat eden bir insan olduğu için dinçliği yerindeydi. Her sabah mutlaka kırk beş dakikalık sporunu yapardı. Bunun yarım saati sahil boyunca tempolu yürüyüş, on beş dakikası da çeşitli beden hareketleri şeklindeydi. Ardından gelip duşunu alır, tıraşını olur, her daim özen gösterdiği şekilde günlük giysilerini giyer ve pırıl pırıl bir şekilde kahvaltıya otururdu... Villaya taşındıktan sonra evin büyük olması sebebiyle bir yardımcı bayan tutmuşlardı. Kevser Hanım sabah erkenden geliyordu villaya. Akşam yemeği bitene kadar kalıyordu. Zaten yakında oturuyordu. Bu yardımcı Leyla Hanım için çok iyi olmuştu. Her ne kadar kendisine dikkat etse de senelerin yıpranması artık eski kuvvetini bırakmamıştı hâlâ güzel olan kadının. Hem, resim çalışmalarına, bir yardımcı olduğu zaman daha fazla ağırlık verebiliyordu. Kevser Hanım ev işlerinden mutfak işlerine kadar her şeye koşuyordu. Fazıl Sabri Bey gri takım elbisesinin içinde oldukça hoş görünüyordu. Kahvaltı sofrasına ipek sabahlığı ile oturan Leyla Hanım gülümsedi: - Yine jilet gibi olmuşsun Fazıl! - Teşekkür ederim karıcığım... Gençlerle otura kalka senin de lügatin farklılaştı bu arada... Leyla Hanım bir kahkaha attı: - Haklısın, jilet gibi dedim değil mi? Eee, ne yaparsın, zamana ayak uyduruyoruz işte... Fazıl Bey karısının saçlarına bir öpücük kondurdu: - Senin ağzına yakışıyor ama... Murat uyanmadı mı? Başını iki yana salladı Leyla Hanım: - Akşam geç geldi sanıyorum. Bir kapı sesi duydum ama geç vakit... Bu sırada açıldı salonun kapısı: - Günahımı almayın. Uyandım işte. Babamın ayak seslerini duyunca apar topar fırladım yataktan. Babam gitmeden yetişeyim istedim. Göz ucuyla kahvaltı sofrasına baktı. Memnun kalmıştı gördüklerinden: - Ooo Kevser Hanım konuşturmuş yine... Kurt gibi de açım. Karı koca birbirlerine bakıp gülümsediler. Fazıl Sabri Bey son derece kibar bir şekilde bembeyaz peçetesini açıp kucağına serdi: - Nasıldı maç? - Son dakika golü baba! Olmaz böyle şey... Tam beş kişiye kazandibi ısmarlamak zorunda kaldım. Sinirimden çıldırdım... Fazıl Sabri Bey kıs kıs gülüyordu: - Bana ne alacaksın? Benimle de inatlaşıyordun ya... DEVAMI YARIN