"Yoksa bu çocuğu kıskanıyor musun?"
Mithat Bey durgunlaşmıştı kızının gidişinin ardından. Bir süre masasında kımıldamadan oturdu. Sonra yerinden kalktı, çantasını topladı. Tam bu sırada kapısı açıldı ve Akif içeri girdi. Mithat Bey gülümsedi: - Hoş geldin, ben de sana uğrayacaktım şimdi. Akif hiçbir şey söylemeden gelip koltuklardan birine oturdu... - Arzu'yla konuştum. Bu yeni gelen asistanla arkadaşlığı hakkında bir iki şey söyledim. Bana kızdı sanıyorum. Mithat Bey tebessüm etti: - Biliyorum, buraya gelip anlattı. Coşkun iyi bir genç Akif, neden mahzur görüyorsun ki? Akif Ünlüer kaşlarını çattı: - Beni ilgilendirmez ama bunca yıllık hukukumuza saygı gösterip soracak olursan gözüm tutmadı o adamı. Bana içten pazarlıklıymış gibi geliyor. Mithat Bey yerine oturmuştu: - Aslında hiç de öyle bir genç değil. Vedat'la uzun uzun konuşmuştuk onun hakkında. O kadar iyi şeyler söyledi ki... Ben de tanıdıkça Vedat'ın haklı olduğunu düşünüyorum. Ama sen bizim göremediğimiz bir şeyler gördüysen, onu bilemem, fakat bilmek de hakkım diye düşünürüm. Neler oluyor Akif? Adam birden irkildi. Duygularını belli ettiğini düşünerek kendine kızdı. Daha temkinli davranması gerektiğini düşündü. - Yok, herhangi bir şey görmedim ama bir önsezi sanırım. Kanım kaynamadı. - Bu çok açık görülüyor. Akif yerinden kalktı: - Boş ver, çıkıyor musun? Arzu'nun söylediğine göre Neriman bu akşam müthiş yemekler yapmış, bana da yer varsa geleyim. Mithat Bey başını salladı: - Başımızla beraber dostum. Hem ben de seninle şu 34 numarada yatan hasta ile ilgili bazı şeyler görüşecektim. Biliyorsun Perşembe günü ameliyata girecek. Ama bazı komplikasyon tehlikeleri görüyorum. Coşkun da aynı kanaatte. Bir görüşelim. Coşkun adını duyunca kaşlarını çattı, dik dik baktı arkadaşına: - Sen Coşkun Beyle görüşüp fikir birliğine vardıysan benimle konuşacak bir şey yok demek ki, beyimiz iyi doktor biliyorsun, doğru tespitleri vardır mutlaka!.. Mithat Bey şaşkınlıkla dolu bir kahkaha attı: - Ne o dostum, yoksa bu çocuğu kıskanıyor musun sen? Akif'in yüzü sarardı. Öfkesi şakaklarının atışından belliydi. Cevap vermeden odadan çıktı... DEVAMI YARIN