Yüreğini gizli bir el sıkıyordu âdeta!..

A -
A +

Leman Hanım başına bir tülbent bağlamış, ileri geri sallanıyor bir yandan da dövünüyordu: - Gitti yavrum, kaçtı gitti elimden, ah nerelerdesin Uğur'um? Neden yaptın bunu annene? Nereye gittin be oğlum? Neden ben yavrularımı tutamadım yanımda, ne yaptım Allah'ım? Emin Bey telefonun başına oturmuş, sağı solu arıyordu. Uğur'un bir arkadaşından sağlıklı bir haber alabilseydi, nasıl davranacağını da tayin edebilecekti. Acıyarak baktı karısına. Kendisi de yaralıydı. Hiç tahmin etmemişti böyle bir olayla karşılaşabileceğini. Hiç kimse genç adamın nereye gittiğini bilmiyordu. Öyle sessizce ve fark ettirmeden hareket etmişti ki, bir anda sır olup gitmişti. Karısına döndü: - Yapacak bir şey yok Leman, bekleyeceğiz... Leman Hanım feryat etti âdeta: - Ne bekleyeceğiz Emin, gitti işte, yok, döner mi sanıyorsun, sen söylüyorsun pasaport çıkartmış diye, gurbet iller aldı iki yavrumu da benden... Emin Bey içini çekti: - Yapacak bir şey yok Leman... Birden aklına gelmiş gibi kalktı ayağa: - Kız da hastanede... Onu unuttuk... Leman Hanımın kaşları çatıldı: - Bana ne ondan, zaten ne olduysa onun yüzünden olmadı mı? Tutamadı kocasını... Emin Bey sinirlenmişti. Yerinden kalkıp öfkeyle bağırdı: - Bırak bunları yahu, senin oğlunda hayır yoktu zaten... Ben yarın İstanbul'a gidip bakacağım. Neydi şu kadının adı? Mualla mı neyse, onu bulacağım. Yine depreşmiştir geride yaşananlar, belki de ona gitmiştir... Şimdi gidip Neriman'ı göreyim. Kapıya doğru yürürken kendi kendine söyleniyordu: - İşe bak yahu, torun sahibi olduk, sevinemedik bile. Şimdi bu kızın hali ne olacak? *** Hastanenin kapısından içeri girerken soluk soluğaydı. Asansöre binmeyip, hızla çıktı merdivenleri. Neriman yemek yiyordu içeri girdiği zaman. Heyecanlandı genç kadın. Utandı, iyice büzüldü yatağında. - Nasılsın kızım? Bebekler nerede? - Biraz sonra getirecekler baba... Uğur? Emin Bey dudaklarını ısırdı: - Uğur mu? Şey... Uğur'un işi çıkmıştı, Çanakkale dışına gitti. Gelince... Neriman yüreğinin gizli bir el tarafından sıkıldığını hissetti. Gözlerinin içine baktı Emin Beyin: - Gitti değil mi baba? Temelli gitti... Emin Bey şaşkınlıkla yutkundu: - Şey... Kızım, bilmiyorum ki... Neriman başını kaldırdı. Yüz hatları gerilmişti: - Ben biliyorum baba! Ne zamandır hissediyordum. O gitti... Ürkütücü bir sessizlik oldu odada. Emin Beyin verecek cevabı, Neriman'ın ise konuşacak hali yoktu artık... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.