İki sözüm var... İlki; başta sevgili Ümit Aktan olmak üzere sezon başından beri ligin kurgulandığını, 100. yılında, yani geçen sezon Beşiktaş'ı şampiyon yaptıklarını iddia ettikleri MHK'nın, G.Saray'ı da yine 100. yılında önümüzdeki sezon şampiyon yaparak onore edeceğini, arada da F.Bahçe'nin ağzına bir parmak bal çalar gibi sus payı verileceğini, bu yüzden F.Bahçe'nin kollandığını çığlık çığlığa haykıran, hiç kusura bakmasınlar ama bana göre gerçek F.Bahçe düşmanlarına... Ey iddia sahipleri! Bu nasıl bir kurgulama, bu nasıl F.Bahçe'yi şampiyon yapma, bu nasıl takım kayırma söyler misiniz Allah aşkına? Daha maçın 1. dakikası dolmamış. A.Sebat atağında top tac çizgisini geçiyor, uyuyan yan hakem oyunu devam ettiriyor, F.Bahçe kalesinde golü görüyor. Ardından Nobre ile atılan buz gibi gol, ofsayt gerekçesiyle iptâl ediliyor. Neymiş? Lig kurguluymuş. MHK Fener'i şampiyon yapacakmış. Pöh!... İkinci sözüm de F.Bahçe seyircisine... Yahu kardeşim ne kadar sabırsızsınız? Takımınız bir değil, iki gol de yiyebilir. Ancak görmüyor musunuz, futbolcularınız ne kadar istekli, yedikleri golleri hiç önemsemiyor, öne geçmek için saldırıyor da saldırıyor... Yani gol, "geliyorum" diye bas bas bağırıyor. Ama siz bazı futbolcularınızın yaptıkları en küçük bir hataya dahi tahammül edemiyorsunuz. Van Hoojdonk, Nobre, Tuncay yanlış yaptıklarında gıkınız çıkmıyor. Ama Ali Güneş, Fatih Akyel, Ümit Özat veya Petkov hatalı pas mı verdi? Haydi bakalım yıkın stadı çocukların başına. Bu mudur yani taraftarlık? Siz bu stadlarda 3-0'dan 4-3'e dönen G.Saray, G.Antep destanları gördünüz. O günlerde böyle mi davrandınız, yoksa oyuncularınız arasında ayırım yapmadan sonuna kadar destek mi verdiniz? Bu tavrınız F.Bahçeliliğinize yakışmıyor... F.Bahçe erken gelen golden sonra uyguladığı amansız presle A.Sebatspor'u adeta sahasına hapsetti. Bu baskının golleri getireceği belliydi. Nitekim önce Tuncay, sonra da iki kez Serhat'la sarı-lacivertliler preslerinin semeresini aldı. Bu arada Serhat'ın saha içinde sadece futbolu düşündüğü zamanlardaki performansına tam puan. Ancak, özellikle oyun durduğu sırada seyircinin gazıyla hakemlere ve rakip oyunculara karşı davranışı son derecede çirkin. Van Hooijdonk'a dün gece bir kez daha hayran kaldım. Tüm hava topları onun kontrolündeydi. Hele F.Bahçe'nin 3.golünde öyle mükemmel bir asist yaptı ki, orada Serhat değil de ben olsaydım, topu yine filelere yollardım. Maçın ikinci yarısı karşılıklı iki gole rağmen 4 golün atıldığı ilk yarıya göre çok daha kaliteli ve keyif vericiydi. F.Bahçe'nin oynadığı futbol gerçekten izleyenleri mest etti. Estetik vardı, direkten dönen toplar vardı. Şampiyon takıma yaraşır tüm güzellikler sahaya yansımıştı. Son olarak diyeceğim şudur ki; F.Bahçe'nin şampiyon olmak için kurguya ona, buna, şuna, ihtiyacı yoktu.