Eski fotoğraflar insanları ele verir. Çok iyi tanıdığınızı sandığınız bir kişinin geçmişine ait izler bulduğunuzda, onun aslında sizin bildiğinizden daha farklı zevkleri olduğunu keşfedebilirsiniz. Bu yüzden arkadaşlarımın albümlerine bakmayı severim. Birikmiş anıların kayıtları bana yakınlarımın görmediğim yüzlerini taşır. Mutlu günlerde basılır hep deklanşörlere. Gülümseyen gözler, kol kola girmiş akrabalar vardır kağıtların üstlerinde. Bazı karelerde ufak çekişmeleri hissedersiniz. Gelinin kayınvalideye fırlattığı küskün bir bakış dondurulmuştur mesela o anda. Ya da kimin ne giydiğine şahit oluverirsiniz. Geçmiş yılların modaları, elbise renk ve kesimleri, saç modelleri hep bir şeyler anlatır. O zamanlar kendiniz nasıl görünüyordunuz, onu merak edersiniz. Veya fotoğrafın arkasına düşülmüş ufak bir not sizde başka çağrışımlar yapar. İç çekersiniz ve bir vakitler o mekanda bulunduğunuzu hatırlarsınız. Kimbilir belki de şimdi samimi olduğunuz insanları o zamanlar uzaktan görmüşsünüzdür. Dünyanın aralıksız döndüğünü ve her batan günle birlikte ömrünüzden bir günün daha eksildiğini ayrımsarsınız fotoğraflara bakarken. Giden günle birlikte vücudunuzun biraz daha eskidiğini, sona bir adım daha yaklaştığınızı duyumsarsınız. Yine de kötü değildir geçmişe kısa yolculuklar yapmak. Ölmüş yakınlarınızı tekrar karşınızda bulduğunuzda sevinirsiniz. Bir çeşit hasret giderme gibidir bu. Ortak anılarınız canlanır aklınızda. Bir yerlerde biriktirmekte olduğunuz tecrübeleriniz neşelenir birden. Boşuna değildir hiçbir yaşanan. Belki bir gün biter hayat ama iz bırakmak sizin elinizdedir dünyaya. Bunu bilirsiniz. Ve bunu bilmek güç verir insana. Yarınlara umutla bakabilmeyi sağlar. Yine de sanki az fotoğraf çekmişsiniz gibi bir hisse kapılırsınız. 'Keşke' dersiniz biraz daha olsaydı. 'Şunu da çekseydim...' Bu keşkelerin sonu gelmez bir kere başladınız mı. Şimdi; geçmişten geleceğe uzanan zamanın arasındaki köprüdür. En kıymetli zamandır. Çünkü şimdi yaptıklarınız geleceği şekillendirecektir. Gelecek, ufuk çizgisi gibidir. Yaklaştıkça kaçar elinizden. Hep uzakta bekler sizi. Kavuşulamayan sevgili misali acı çektirir. Son günün hangisi olduğunu bilemediğimiz sürece geleceğin hangi tarih olduğunu da kestiremeyeceğiz. Buradaki gizem hayatın süsüdür. Eski fotoğraflardan şimdiki aynalara kaydığınızda gözleriniz, umarım gördüklerinizi beğenirsiniz. Güzel günlerin tatlı anıları, gelecek güzel günlerin vizesi olsun istersiniz. Ve İnşallah bütün dilekleriniz kabul olur. Çünkü mutluluk en az yaşama hakkı kadar elzemdir. Not: Dünkü yazımla ilgili geçmiş olsun dileklerini ileten bütün okurlarıma teşekkür ediyorum. Ayrıca 155 Polis İmdat servisiyle ilgili yaşanan gelişmeleri yarınki yazımda okuyabilirsiniz. E-mail: selindilmen@superonline.com